1. [26:151] | velâ tüṭî`û emra-lmüsrifîn. | ولا تطيعوا أمر المسرفين وَلَا تُطِيعُوا أَمْرَ الْمُسْرِفِينَ |
---|
Elmalılı | "Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen bozguncuların emrine uymayın." |
Y. Ali | "And follow not the bidding of those who are extravagant,-
|
Words | | ولا - And (do) not| تطيعوا - obey| أمر - (the) command| المسرفين - (of) the transgressors,| |
Pickthal | And obey not the command of the prodigal, |
Arberry | and obey not the commandment of the prodigal |
Shakir | And do not obey the bidding of the extravagant, |
Free Minds | "And do not obey the command of the carefree." |
Qaribullah | Do not obey the order of the wasteful, |
Asad | and pay no heed to the counsel of those who are given to excesses - |
Diyanet Vakfı | "O aşırıların emrine uymayın." |
Diyanet | Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. |
Edip Yüksel | "Sınırı aşanların emrine uymayın." |
Suat Yıldırım | Artık Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Sakın işi gücü dünyada fesat çıkarıp nizamı bozmak olan, düzeltme için ise hiç bir gayretleri bulunmayan o haddi aşanların isteklerine uymayın. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Savurganlık edenlerin/haddi aşanların buyruğuna uymayın." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Aşırı gidenlerin emrine uymayın, |
Ali Bulaç | "Ve ölçüsüzce davrananların emrine itaat etmeyin." |
Süleyman Ateş | O aşırıların emrine uymayın. |
Önceki [26:150]< >[26:152] Sonraki |