1. [26:156] | velâ temessûhâ bisûin feye'ḫuẕeküm `aẕâbü yevmin `ażîm. | ولا تمسوها بسوء فيأخذكم عذاب يوم عظيم وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ |
---|
Elmalılı | "Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalayıverir." |
Y. Ali | "Touch her not with harm, lest the Penalty of a Great Day seize you."
|
Words | | ولا - And (do) not| تمسوها - touch her| بسوء - with harm,| فيأخذكم - lest seize you| عذاب - (the) punishment| يوم - (of) a Day| عظيم - Great."| |
Pickthal | And touch her not with ill lest there come on you the retribution of an awful day. |
Arberry | and do not touch her with malice so that there seize you the chastisement of a dreadful day.' |
Shakir | And do not touch her with evil, lest the punishment of a grievous day should overtake you. |
Free Minds | "And do not afflict her with harm, else the retribution of a great day will seize you." |
Qaribullah | Do not touch her with malice so that punishment of a dreadful day seizes you. ' |
Asad | and do her no harm, lest suffering befall you on an awesome day!" |
Diyanet Vakfı | Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir. |
Diyanet | Salih: " İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün de sizindir; sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa sizi büyük günün azabı yakalar" dedi. |
Edip Yüksel | "Ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün cezasına çarpılırsınız." |
Suat Yıldırım | Salih: “İşte mûcize, şu dişi deve! Nöbetleşe olarak, kuyudan bir onun içme sırası, belirli günde de sizin içme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi müthiş bir günün azabı bastırıverir.” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ona kötülükle ilişmeyin. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve ona kötülükle dokunmayın, sonra pek büyük bir günün azabı, helak eder sizi. |
Ali Bulaç | "Ona bir kötülükle dokunmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar. |
Süleyman Ateş | Sakın, ona bir kötülük dokundurmayın, sonra büyük bir günün azabı sizi yakalar. |
Önceki [26:155]< >[26:157] Sonraki |