1. [26:223] | yülḳûne-ssem`a veekŝeruhüm kâẕibûn. | يلقون السمع وأكثرهم كاذبون يُلْقُونَ السَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır. |
Y. Ali | (Into whose ears) they pour hearsay vanities, and most of them are liars.
|
Words | | يلقون - They pass on| السمع - (what is) heard,| وأكثرهم - and most of them| كاذبون - (are) liars.| |
Pickthal | They listen eagerly, but most of them are liars. |
Arberry | They give ear, but most of them are liars. |
Shakir | They incline their ears, and most of them are liars. |
Free Minds | They claim to listen, but most of them are liars. |
Qaribullah | They listen, but most of them are liars. |
Asad | who readily lend ear [to every falsehood], and most of whom lie to others as well. [Lit., "most of them are lying".] |
Diyanet Vakfı | Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
Diyanet | Bunlar şeytanlara kulak verirler, çoğu yalancıdırlar. |
Edip Yüksel | Kulak verirler; ancak çoğu yalancıdır. |
Suat Yıldırım | Çünkü o iftiracılar şeytanlara kulak verirler, esasen onların çoğu yalancıdırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve onlar da Şeytanlara kulak verirler ve Şeytanların çoğuysa yalancıdır. |
Ali Bulaç | Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
Süleyman Ateş | O yalancılar, (şeytanlara) kulak verirler, çokları da yalan söylerler. |
Önceki [26:222]< >[26:224] Sonraki |