1. [26:222] | tenezzelü `alâ külli effâkin eŝîm. | تنزل على كل أفاك أثيم تَنَزَّلُ عَلَى كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ |
---|
Elmalılı | Onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üzerine inerler. |
Y. Ali | They descend on every lying, wicked person,
|
Words | | تنزل - They descend| على - upon| كل - every| أفاك - liar| أثيم - sinful.| |
Pickthal | They descend on every sinful, false one. |
Arberry | They come down on every guilty impostor. |
Shakir | They descend upon every lying, sinful one, |
Free Minds | They descend on every sinful liar. |
Qaribullah | They descend on every guilty impostor. |
Asad | They descend upon all sinful self-deceivers [The term affak, which literally denotes "a great [or "habitual"] liar", has here the meaning of "one who lies to himself": this is brought out in the next verse, which stresses the psychological fact that most of such self-deceivers readily lie to others as well.] |
Diyanet Vakfı | Onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler. |
Diyanet | Onlar, günahkar iftiracıların hepsine iner. |
Edip Yüksel | Onlar her günahkar iftiracıya iner. |
Suat Yıldırım | Onlar yalan ve iftiraya, günaha düşkün kimselere inerler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Her bir dönek/iftiracı günahkâr üzerine iner onlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, bütün yalancı ve suçlulara inerler. |
Ali Bulaç | Onlar, 'gerçeği ters yüz eden,' günaha düşkün olan her yalancıya inerler. |
Süleyman Ateş | Onlar, her günahkar yalancıya inerler. |
Önceki [26:221]< >[26:223] Sonraki |