1. [26:54] | inne hâülâi leşirẕimetün ḳalîlûn. | إن هؤلاء لشرذمة قليلون إِنَّ هَؤُلَاءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيلُونَ |
---|
Elmalılı | "Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır." |
Y. Ali | (Saying): "These (Israelites) are but a small band,
|
Words | | إن - "Indeed,| هؤلاء - these| لشرذمة - (are) certainly a band| قليلون - small| |
Pickthal | (Who said): Lo! these indeed are but a little troop, |
Arberry | 'Behold, these are a small troop, |
Shakir | Most surely these are a small company; |
Free Minds | "These are but a small band." |
Qaribullah | 'These, ' they said, 'are a small band, |
Asad | [bidding them to call out his troops and to proclaim:] "Behold, these [children of Israel] are but a contemptible band; [Lit., "a small band": Zamakhshari, however, suggests that in this context the adjective qalilun is expressive of contempt, and does not necessarily denote "few in numbers".] |
Diyanet Vakfı | "Esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattır." |
Diyanet | Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. |
Edip Yüksel | "Bunlar küçük bir çetedir." |
Suat Yıldırım | “Esasen bunlar çok küçük, sefil bir gruptur.” |
Yaşar Nuri Öztürk | "Kuşkusuz bunlar, küçücük bir topluluktur." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunlar, hiç şüphe yok azlık bir topluluk. |
Ali Bulaç | "Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur;" |
Süleyman Ateş | Şunlar, (şu İsrail oğulları), az bir topluluktur dedi. |
Önceki [26:53]< >[26:55] Sonraki |