1. [26:67] | inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn. | إن في ذلك لآية وما كان أكثرهم مؤمنين إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir. |
Y. Ali | Verily in this is a Sign: but most of them do not believe.
|
Words | | إن - Indeed,| في - in| ذلك - that| لآية - surely (is) a Sign,| وما - but not| كان - are| أكثرهم - most of them| مؤمنين - believers.| |
Pickthal | Lo! herein is indeed a portent, yet most of them are not believers. |
Arberry | Surely in that is a sign, yet most of them are not believers. |
Shakir | Most surely there is a sign in this, but most of them do not believe. |
Free Minds | In that is a sign, but most of them are not believers. |
Qaribullah | Surely, in that there is a sign; yet most of them do not believe. |
Asad | In this [story] behold, there is a message [unto all men], even though most of them will not believe [in it]. |
Diyanet Vakfı | Şüphesiz bunda bir ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir. |
Diyanet | Bunda şüphesiz ders vardır, ama çoğu inanmamıştır. |
Edip Yüksel | Elbette bunda bir ders vardır; ama çokları inanmazlar. |
Suat Yıldırım | Elbette bunda alınacak ibret vardır, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunda elbette bir ibret vardır ama onların çoğu inanmış kimseler değildi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz. |
Ali Bulaç | Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. |
Süleyman Ateş | Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama çokları inanmazlar. |
Önceki [26:66]< >[26:68] Sonraki |