1. [37:12] | bel `acibte veyesḫarûn. | بل عجبت ويسخرون بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَ |
---|
Elmalılı | Fakat sen onlara şaşıyorsun, ama onlar (seninle) eğleniyorlar. |
Y. Ali | Truly dost thou marvel, while they ridicule,
|
Words | | بل - Nay,| عجبت - you wonder,| ويسخرون - while they mock.| |
Pickthal | Nay, but thou dost marvel when they mock |
Arberry | Nay, thou marvellest; and they scoff |
Shakir | Nay! you wonder while they mock, |
Free Minds | While you were awed, they simply mocked. |
Qaribullah | No, you marvel, while they scoff. |
Asad | Nay, but whereas thou dost marvel, they [only] scoff; [I.e., at God's creative power as well as at the blind arrogance of those who deny it.] |
Diyanet Vakfı | Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar. |
Diyanet | Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar. |
Edip Yüksel | Sen hayranlık duyarken onlar alay ediyorlar. |
Suat Yıldırım | Ne var ki sen onların haşri inkâr etmelerine şaşırıyorsun, onlar ise seninle alay ederler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Belki de şaştın sen ve alay eder onlar da. |
Ali Bulaç | Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar. |
Süleyman Ateş | Hayır sen (bu muhteşem kudrete) hayran kaldın; onlarsa (seninle) alay ediyorlar. |
Önceki [37:11]< >[37:13] Sonraki |