Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  41 - FussiletGörüntülenen ayet : 14 | 54 - Sure No: 41
Önceki [41:13]< >[41:15] Sonraki
1.
[41:14]
iẕ câethümü-rrusülü mim beyni eydîhim vemin ḫalfihim ellâ ta`büdû ille-llâh. ḳâlû lev şâe rabbünâ leenzele melâiketen feinnâ bimâ ürsiltüm bihî kâfirûn.إذ جاءتهم الرسل من بين أيديهم ومن خلفهم ألا تعبدوا إلا الله قالوا لو شاء ربنا لأنزل ملائكة فإنا بما أرسلتم به كافرون
إِذْ جَاءَتْهُمُ الرُّسُلُ مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ قَالُوا لَوْ شَاءَ رَبُّنَا لَأَنزَلَ مَلَائِكَةً فَإِنَّا بِمَا أُرْسِلْتُمْ بِهِ كَافِرُونَ
Elmalılı Onlara Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman: "Eğer Rabbimiz dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeylere inanmayız." dediler.
Y. AliBehold, the messengers came to them, from before them and behind them, (preaching): "Serve none but Allah." They said, "If our Lord had so pleased, He would certainly have sent down angels (to preach). Now we reject your mission (altogether)."
 Words| إذ - When| جاءتهم - came to them| الرسل - the Messengers| من - from before them| بين - from before them| أيديهم - from before them| ومن - and from| خلفهم - behind them,| ألا - (saying) "Do not| تعبدوا - worship| إلا - except| الله - Allah."| قالوا - They said,| لو - "If| شاء - (had) willed| ربنا - our Lord,| لأنزل - surely, He (would have) sent down| ملائكة - Angels.| فإنا - So indeed, we| بما - in what| أرسلتم - you have been sent| به - with| كافرون - (are) disbelievers."|
PickthalWhen their messengers came unto them from before them and behind them, saying: Worship none but Allah! they said: If our Lord had willed, He surely would have sent down angels (unto us), so lo! we are disbelievers in that wherewith ye have been sent.
Arberry When the Messengers came unto them from before them and from behind them, saying, 'Serve none but God,' they said, 'Had our Lord willed, surely He would have sent down angels; so we disbelieve in the Message you were sent with.'
ShakirWhen their messengers came to them from before them and from behind them, saying, Serve nothing but Allah, they said: If our Lord had pleased He would certainly have sent down angels, so we are surely unbelievers in that with which you are sent.
Free MindsWhen the messengers came to them, publicly and privately: "You shall not serve except God." They said: "Had our Lord willed, He would have sent Angels. We are rejecting what you have been sent with."
Qaribullah When their Messengers came to them from before them and behind them, (saying): 'Worship none except Allah, ' they answered: 'Had it been the will of our Lord, He would have sent down angels. So we disbelieve in the Message with which you were sent. '
AsadLo! There came unto them [God's] apostles, speaking of what lay open before them and what was [still] beyond their ken, [and calling unto them,] "Worship none but God!" [Lit., "from between their hands and from behind them": i.e., reminding them of something that was known to them - namely, what happened to sinners like themselves who lived before their time - and warning them of what was bound to happen in the future to them, too, if they persisted in their denial of the truth (Al-Hasan al-Basri, as quoted by Zamakhshari). However, it is possible to understand the above phrase (which has been explained in note on 2:255) in yet another, more direct way: God's message-bearers pointed out to those sinning communities something that should have been obvious to them (lit., "between their hands") - namely, their patently wrong attitude in their worldly, social concerns and moral concepts - as well as the unreasonableness of their denying something that was still beyond their ken (lit., "behind them"): namely, life after death and God's ultimate judgment.] They answered: "If our Sustainer had willed [us to believe in what you say], He would have sent down angels [as His message-bearers]. [Cf. 6:8-9 and 15:7.] As it is, behold, we deny that there is any truth in what you [claim to] have been sent with!"
Diyanet VakfıPeygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarından gelerek Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dedikleri zaman, "Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkar ediyoruz" demişlerdi.
DiyanetOnlara, önlerinden, artlarından, her yönden: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" diyen peygamberler gelmişti: "Eğer Rabbimiz böyle bir şey dileseydi melekler indirirdi. Doğrusu sizinle gönderileni inkar ederiz" demişlerdi.
Edip YükselOnlara, "ALLAH'tan başkasına tapmayın," diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, "Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü sizin getirdiğiniz mesaja inanmıyoruz," dediler.
Suat YıldırımKendilerine önlerinden, arkalarından resullerimiz:“Allah'tan başkasına sakın ibadet etmeyiniz!” dediklerinde onlar: “Rabbimiz dileseydi, üstümüze melekler indirirdi. Böyle olunca biz, sizinle gönderilen şeylerin hepsini inkâr ettik!” dediler.
Yaşar Nuri ÖztürkHani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz."
Abdulbaki GölpınarlıHani onlara, kendilerinden önce de, kendilerinden sonra da peygamberler gelmişti de Allah'tan başkasına kulluk etmeyin demişlerdi. Onlar, Rabbimiz dileseydi demişlerdi, melekler indirirdi elbette, biz, gerçekten de sizin gönderildiğiniz şeyleri inkar etmedeyiz.
Ali BulaçOnlara "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, dediler ki: "Eğer dileseydi Rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkar edicileriz.”
Süleyman AteşOnlara: "Yalnız Allah'a kulluk edin!" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelmişti. "Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler.
Önceki [41:13]< >[41:15] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17