1. [41:18] | venecceyne-lleẕîne âmenû vekânû yetteḳûn. | ونجينا الذين آمنوا وكانوا يتقون وَنَجَّيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ |
---|
Elmalılı | Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık. |
Y. Ali | But We delivered those who believed and practised righteousness.
|
Words | | ونجينا - And We saved| الذين - those who| آمنوا - believed| وكانوا - and used to| يتقون - fear (Allah).| |
Pickthal | And We delivered those who believed and used to keep their duty to Allah. |
Arberry | And We delivered those who believed and were godfearing. |
Shakir | And We delivered those who believed and guarded (against evil). |
Free Minds | And We saved those who believed and were righteous. |
Qaribullah | and We saved those who believed and feared Allah. |
Asad | and We saved [only] those who had attained to faith and were conscious of Us. |
Diyanet Vakfı | İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı. |
Diyanet | İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık. |
Edip Yüksel | İnananları ve erdemli davrananları ise kurtardık. |
Suat Yıldırım | İman edip de Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık. |
Yaşar Nuri Öztürk | İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi. |
Ali Bulaç | İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık. |
Süleyman Ateş | İnananları ve korunanları kurtardık. |
Önceki [41:17]< >[41:19] Sonraki |