1. [41:8] | inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn. | إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم أجر غير ممنون إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz ki, iman edip, salih amel işleyenler için de bitmez tükenmez bir mükafat vardır. |
Y. Ali | For those who believe and work deeds of righteousness is a reward that will never fail.
|
Words | | إن - Indeed,| الذين - those who| آمنوا - believe| وعملوا - and do| الصالحات - righteous deeds,| لهم - for them| أجر - (is) a reward| غير - never ending.| ممنون - never ending.| |
Pickthal | Lo! as for those who believe and do good works, for them is a reward enduring. |
Arberry | Surely those who believe, and do righteous deeds shall have a wage unfailing.' |
Shakir | (As for) those who believe and do good, they shall surely have a reward never to be cut off. |
Free Minds | Surely, those who believe and do good works, they will receive recompense without limit. |
Qaribullah | For those who believe and do good works is an enduring wage. ' |
Asad | [But,] verily, they who have attained to faith and do good works shall have a reward unending! |
Diyanet Vakfı | Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükafat vardır. |
Diyanet | Doğrusu inanıp yararlı iş işleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardır. |
Edip Yüksel | İnanıp erdemli davrananlar için sürekli bir ödül vardır. |
Suat Yıldırım | İman edip makbul ve güzel işler işleyenlere ise, kesintiye uğramayan bir mükâfat vardır.” [18,3; 11,108] |
Yaşar Nuri Öztürk | İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İnanan ve iyi işlerde bulunanlarsa: Onlarındır minnetsiz mükafat. |
Ali Bulaç | Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır. |
Süleyman Ateş | İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz bir mükafat vardır. |
Önceki [41:7]< >[41:9] Sonraki |