1. [43:70] | üdḫulü-lcennete entüm veezvâcüküm tuḥberûn. | ادخلوا الجنة أنتم وأزواجكم تحبرون ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ |
---|
Elmalılı | Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz." |
Y. Ali | Enter ye the Garden, ye and your wives, in (beauty and) rejoicing.
|
Words | | ادخلوا - Enter| الجنة - Paradise,| أنتم - you| وأزواجكم - and your spouses| تحبرون - delighted."| |
Pickthal | Enter the Garden, ye and your wives, to be made glad. |
Arberry | 'Enter Paradise, you and your wives, walking with joy!' |
Shakir | Enter the garden, you and your wives; you shall be made happy. |
Free Minds | "Enter Paradise, together with your spouses, in happiness." |
Qaribullah | (it will be said) 'You and your spouses, enter, walking with joy into Paradise! ' |
Asad | Enter paradise, you and your spouses, with happiness blest!" |
Diyanet Vakfı | Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz! |
Diyanet | Şöyle denir: "Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz." |
Edip Yüksel | Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız. |
Suat Yıldırım | Haydi siz de, eşleriniz de neş'e dolu olarak buyurun cennete! |
Yaşar Nuri Öztürk | Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Girin cennete siz ve eşleriniz kutlulukla, sevinerek. |
Ali Bulaç | "Siz ve eşleriniz cennete girin; 'sevinç içinde ağırlanacaksınız." |
Süleyman Ateş | Haydi, siz cennete girin. Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz! |
Önceki [43:69]< >[43:71] Sonraki |