1. [50:19] | vecâet sekratü-lmevt bilḥaḳḳ. ẕâlike mâ künte minhü teḥîd. | وجاءت سكرة الموت بالحق ذلك ما كنت منه تحيد وَجَاءَتْ سَكْرَةُ الْمَوْتِ بِالْحَقِّ ذَلِكَ مَا كُنتَ مِنْهُ تَحِيدُ |
---|
Elmalılı | Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, "Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir." denir. |
Y. Ali | And the stupor of death will bring Truth (before his eyes): "This was the thing which thou wast trying to escape!"
|
Words | | وجاءت - And will come| سكرة - (the) stupor| الموت - (of) death| بالحق - in truth,| ذلك - "That| ما - (is) what| كنت - you were| منه - [from it]| تحيد - avoiding."| |
Pickthal | And the agony of death cometh in truth. (And it is said unto him): This is that which thou wast wont to shun. |
Arberry | And death's agony comes in truth; that is what thou wast shunning! |
Shakir | And the stupor of death will come in truth; that is what you were trying to escape. |
Free Minds | And the moment of death came in truth: "This is what you have been trying to avoid!" |
Qaribullah | And when the agony of death comes in truth (they will say): 'This is what you have been trying to avoid! ' |
Asad | And [then,] the twilight of death brings with it the [full] truth [I.e., full insight into one's own self.] - that [very thing, O man,] from which thou wouldst always look away! - |
Diyanet Vakfı | Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir. |
Diyanet | Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir, ey insan, işte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir. |
Edip Yüksel | Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur. |
Suat Yıldırım | Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana “İşte” denir, “senin en çok nefret edip kaçtığın şey!” |
Yaşar Nuri Öztürk | Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelip çattı mı buydu işte denir, senin kaçıp durduğun. |
Ali Bulaç | O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da). |
Süleyman Ateş | Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir. |
Önceki [50:18]< >[50:20] Sonraki |