1. [51:29] | feaḳbeleti-mraetühû fî ṣarratin feṣakket vechehâ veḳâlet `acûzün `aḳîm. | فأقبلت امرأته في صرة فصكت وجهها وقالت عجوز عقيم فَأَقْبَلَتِ امْرَأَتُهُ فِي صَرَّةٍ فَصَكَّتْ وَجْهَهَا وَقَالَتْ عَجُوزٌ عَقِيمٌ |
---|
Elmalılı | Bunun üzerine karısı (Sâre) bir çığlık atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "Ben kısır bir kocakarıyım, nasıl çocuğum olur?" dedi. |
Y. Ali | But his wife came forward (laughing) aloud: she smote her forehead and said: "A barren old woman!"
|
Words | | فأقبلت - Then came forward| امرأته - his wife| في - with| صرة - a loud voice,| فصكت - and struck| وجهها - her face| وقالت - and she said,| عجوز - "An old woman| عقيم - barren!"| |
Pickthal | Then his wife came forward, making moan, and smote her face, and cried: A barren old woman! |
Arberry | Then came forward his wife, clamouring, and she smote her face, and said, 'An old woman, barren!' |
Shakir | Then his wife came up in great grief, and she struck her face and said: An old barren woman! |
Free Minds | His wife then approached in amazement. She slapped upon her face, and said: "I am a sterile old woman!" |
Qaribullah | (Sarah) his wife came with an exclamation and clasped her face, and said: 'Surely, I am a barren old woman! ' |
Asad | Thereupon his wife approached [the guests] with a loud cry, and struck her face [in astonishment] and exclaimed: "A barren old woman [like me]!" |
Diyanet Vakfı | Karısı çığlık atarak geldi. Elini yüzüne çarparak: "Ben kısır bir kocakarıyım!" dedi. |
Diyanet | Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi. |
Edip Yüksel | Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi. |
Suat Yıldırım | Evin öbür köşesinden bunu duyan eşi, elini yüzüne vurarak: “Vay başıma gelene! Ben kısır bir kocakarı iken mi doğuracağım!” diye çığlık attı. |
Yaşar Nuri Öztürk | Derken, karısı bir çığlık içinde döndü; yüzüne vurarak şöyle dedi: "Ben, doğurma yaşını geçmiş bir kocakarıyım!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken karısı, onlara dönmüştü de bir çığlık atıp eliyle yüzüne vurmuştu ve ben kısır bir kocakarıyım demişti. |
Ali Bulaç | Böylece karısı çığlıklar kopararak geldi ve yüzüne vurarak: "Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış)? dedi. |
Süleyman Ateş | Karısı (Sare) çığlık içinde geldi (hayretten elini) yüzüne vurarak: "(Ben) Kısır bir koca karı(yım, benden nasıl çocuk olur)?" dedi. |
Önceki [51:28]< >[51:30] Sonraki |