1. [53:30] | ẕâlike mebleguhüm mine-l`ilm. inne rabbeke hüve a`lemü bimen ḍalle `an sebîlihî vehüve a`lemü bimeni-htedâ. | ذلك مبلغهم من العلم إن ربك هو أعلم بمن ضل عن سبيله وهو أعلم بمن اهتدى ذَلِكَ مَبْلَغُهُم مِّنَ الْعِلْمِ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اهْتَدَى |
---|
Elmalılı | İşte onların ilimden erişebilecekleri (son sınır) budur. Şüphesiz, Rabbin, yolundan sapanı da iyi bilir; O, hidayette olanı da iyi bilir. |
Y. Ali | That is as far as knowledge will reach them. Verily thy Lord knoweth best those who stray from His Path, and He knoweth best those who receive guidance.
|
Words | | ذلك - That| مبلغهم - (is) their sum| من - of| العلم - knowledge.| إن - Indeed,| ربك - your Lord| هو - (is) He (Who)| أعلم - knows best| بمن - (he) who| ضل - strays| عن - from| سبيله - His Path,| وهو - and He| أعلم - knows best| بمن - (he) who| اهتدى - is guided.| |
Pickthal | Such is their sum of knowledge. Lo! thy Lord is Best Aware of him who strayeth, and He is Best Aware of him whom goeth right. |
Arberry | That is their attainment of knowledge. Surely thy Lord knows very well those who have gone astray from His way, and He knows very well those who are guided. |
Shakir | That is their goal of knowledge; surely your Lord knows best him who goes astray from His path and He knows best him who follows the right direction. |
Free Minds | This is the extent of their knowledge. Your Lord is fully aware of those who strayed away from His path, and He is fully aware of those who are guided. |
Qaribullah | That is all they have of knowledge. Your Lord knows best who has strayed from His Path, and those who are guided. |
Asad | which, to them, is the only thing worth knowing. [Lit., "that is their sum-total [or "goal"] of knowledge".] Behold, thy Sustainer is fully aware as to who has strayed from His path, and fully aware is He as to who follows His guidance. |
Diyanet Vakfı | İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir. |
Diyanet | Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir. |
Edip Yüksel | İşte onların ulaştıkları bilgilerinin düzeyi budur. Elbette, Rabbin yolundan sapanı iyi bilir, doğru yolda olanı da iyi bilir. |
Suat Yıldırım | Onların bilgi seviyesi ancak bu kadardır; bildikleri bilecekleri budur. Senin Rabbin, kimin Allah'ın yolundan saptığını, kimin doğru yolda yürüdüğünü pek iyi bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onların, ilimden ulaşacakları şey işte budur. Kuşkusuz, yolundan sapmış olanı Rabbin çok iyi bilir. Hidayet üzere yürüyeni de en iyi O bilir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İşte bilgide ulaşabildikleri şey bu; şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan çıkıp sapanı daha iyi bilir ve odur doğru yola gireni daha iyi bilen. |
Ali Bulaç | İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur. Şüphesiz, senin Rabbin; Kendi yolundan sapanı en iyi bilen O'dur ve hidayet bulanı da en iyi bilen O'dur. |
Süleyman Ateş | İşte onların erişebilecekleri bilgi (sınırı) budur. (Bundan ötesine akılları ermez). Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı da iyi bilir ve O, yola geleni de iyi bilir. |
Önceki [53:29]< >[53:31] Sonraki |