1. [56:70] | lev neşâü ce`alnâhü ücâcen felevlâ teşkürûn. | لو نشاء جعلناه أجاجا فلولا تشكرون لَوْ نَشَاءُ جَعَلْنَاهُ أُجَاجًا فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ |
---|
Elmalılı | Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya! |
Y. Ali | Were it Our Will, We could make it salt (and unpalatable): then why do ye not give thanks?
|
Words | | لو - If| نشاء - We willed,| جعلناه - We (could) make it| أجاجا - salty,| فلولا - then why are you not grateful?| تشكرون - then why are you not grateful?| |
Pickthal | If We willed We verily could make it bitter. Why then, give ye not thanks? |
Arberry | Did We will, We would make it bitter; so why are you not thankful? |
Shakir | If We pleased, We would have made it salty; why do you not then give thanks? |
Free Minds | If We wished, We can make it salty. If only you would give thanks. |
Qaribullah | If We will, We would make it bitter, why then do you not give thanks? |
Asad | [It comes down sweet - but] were it Our will, We could make it burningly salty and bitter: why, then, do you not give thanks [unto Us]? |
Diyanet Vakfı | Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? |
Diyanet | Dileseydik onu acılaştırırdık; hala şükretmez misiniz? |
Edip Yüksel | Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmez misiniz? |
Suat Yıldırım | Dileseydik onu tuzlu da yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? |
Yaşar Nuri Öztürk | Dileseydik, onu tuzlu yapıverirdik. Peki şükretmeniz gerekmez mi? |
Abdulbaki Gölpınarlı | Dileseydik onu tuzlu, acı bir su haline getirirdik, hala mı şükretmezsiniz? |
Ali Bulaç | Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? |
Süleyman Ateş | Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şüketmeniz gerekmez mi? |
Önceki [56:69]< >[56:71] Sonraki |