1. [69:15] | feyevmeiẕiv veḳa`ati-lvâḳi`ah. | فيومئذ وقعت الواقعة فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ |
---|
Elmalılı | İşte o gün olacak olur. |
Y. Ali | On that Day shall the (Great) Event come to pass.
|
Words | | فيومئذ - Then (on) that Day| وقعت - will occur| الواقعة - the Occurrence,| |
Pickthal | Then, on that day will the Event befall. |
Arberry | then, on that day, the Terror shall come to pass, |
Shakir | On that day shall the great event come to pass, |
Free Minds | On that Day the unavoidable event will come to pass. |
Qaribullah | on that Day, the Event occurs. |
Asad | And so, that which must come to pass 8 will on that day have come to pass; |
Diyanet Vakfı | işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). |
Diyanet | Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. |
Edip Yüksel | İşte o gün kaçınılmaz olay gerçekleşmiştir. |
Suat Yıldırım | İşte o gün olan olur, kıyamet o gün kopar! |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte o gün, olması gereken olmuştur. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İşte o gün ansızın kopacak kıyamet kopar. |
Ali Bulaç | İşte o gün, vakıa (bir gerçek olan kıyamet) artık vukubulmuş (gerçekleşmiş)tur. |
Süleyman Ateş | İşte o gün, olan olmuştur. |
Önceki [69:14]< >[69:16] Sonraki |