1. [72:9] | veennâ künnâ naḳ`udü minhâ meḳâ`ide lissem`. femey yestemi`i-l'âne yecid lehû şihâber raṣadâ. | وأنا كنا نقعد منها مقاعد للسمع فمن يستمع الآن يجد له شهابا رصدا وَأَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِ فَمَن يَسْتَمِعِ الْآنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَّصَدًا |
---|
Elmalılı | "Doğrusu biz göğün bazı mevkilerinde dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinleyecek olursa kendini gözetleyen parlak bir alev buluyor." |
Y. Ali | 'We used, indeed, to sit there in (hidden) stations, to (steal) a hearing; but any who listen now will find a flaming fire watching him in ambush.
|
Words | | وأنا - And that we| كنا - used to| نقعد - sit| منها - there in| مقاعد - positions| للسمع - for hearing,| فمن - but (he) who| يستمع - listens| الآن - now| يجد - will find| له - for him| شهابا - a flaming fire| رصدا - waiting.| |
Pickthal | And we used to sit on places (high) therein to listen. But he who listeneth now findeth a flame in wait for him; |
Arberry | We would sit there on seats to hear; but any listening now finds a meteor in wait for him. |
Shakir | And that we used to sit in some of the sitting-places thereof to steal a hearing, but he who would (try to) listen now would find a flame lying in wait for him: |
Free Minds | "And we used to sit in it in places of listening, but anyone who sits now finds a projectile homing in on him." |
Qaribullah | There, we would sit to eavesdrop, but now an eavesdropper finds a flame in wait for him. |
Asad | 'notwithstanding that we were established in positions [which we had thought well-suited] to listening to [whatever secrets might be in] it: 8 and anyone who now [or ever] tries to listen will [likewise] find a flame lying in wait for him! |
Diyanet Vakfı | Halbuki, (daha önce) biz onun bazı kısımlarında (haber) dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor. |
Diyanet | "Doğrusu biz, göğün dinleyebileceğimiz bir yerinde otururduk; ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen bir ateş (ışın) buluyor." |
Edip Yüksel | "Biz orada casusluk için otururduk. Ancak şimdi her kim dinlemek isterse kendisini gözleyen bir ateş topu bulur." |
Suat Yıldırım | “Önceleri biz göğün bazı yerlerinde oturup dinleme merkezleri edinirdik. Ama şimdi kim dinlemeye kalkışırsa, derhal kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşıyor. {KM, Tekvin 3,24} |
Yaşar Nuri Öztürk | "Biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev/ışık bulur." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve gerçekten de biz, orada, bir söz duymak için bazı yerlere otururduk, fakat şimdi kim, dinlemeye kalkışsa kendisini gözetliyen bir şihap buluyor. |
Ali Bulaç | "Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur." |
Süleyman Ateş | Ve biz onun dinlemeğe mahsus olan oturma yerlerinde oturur(gayb haberlerini dinlemeğe çalışır)dık. Artık şimdi kim dinlemek istese, kendisini gözetleyen bir ışın bulur. |
Önceki [72:8]< >[72:10] Sonraki |