1. [74:56] | vemâ yeẕkürûne illâ ey yeşâe-llâh. hüve ehlü-ttaḳvâ veehlü-lmagfirah. | وما يذكرون إلا أن يشاء الله هو أهل التقوى وأهل المغفرة وَمَا يَذْكُرُونَ إِلَّا أَن يَشَاءُ اللَّهُ هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ |
---|
Elmalılı | Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Koruyacak da O'dur, bağışlayacak da. |
Y. Ali | But none will keep it in remembrance except as Allah wills: He is the Lord of Righteousness, and the Lord of Forgiveness.
|
Words | | وما - And not| يذكرون - will pay heed| إلا - except| أن - that| يشاء - wills| الله - Allah.| هو - He| أهل - (is) worthy| التقوى - to be feared,| وأهل - and worthy| المغفرة - to forgive.| |
Pickthal | And they will not heed unless Allah willeth (it). He is the fount of fear. He is the fount of Mercy. |
Arberry | And they will not remember, except that God wills; He is worthy to be feared, -- worthy to forgive. |
Shakir | And they will not mind unless Allah please. He is worthy to be feared and worthy to forgive. |
Free Minds | And none will remember except if God wills. He is the source of righteousness and the source of forgiveness. |
Qaribullah | But none will remember, unless Allah wills, He is the Owner of fear, the Owner of forgiveness. |
Asad | But they [who do not believe in the life to come] will not take it to heart unless God so wills: 30 [for] He is the Fount of all God-consciousness, and the Fount of all forgiveness. |
Diyanet Vakfı | Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya layık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur. |
Diyanet | Allah dilemeksizin öğüt alamazlar. O, kendisinden korkulmaya daha layıktır ve bağışlamaya daha ehildir. |
Edip Yüksel | ALLAH dilemezse onlar öğüt alamazlar. O, erdemli davranmanın kaynağıdır; bağışlamanın kaynağıdır. |
Suat Yıldırım | Ama Allah dilemedikçe onlar ders alamazlar. Saygı duyulup cezasından sakınmaya lâyık olan da, günahkârların günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız O'dur. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Allah'ın dilediğinden başkası öğüt alamaz; odur çekinilmeye değer ve yarlıgayıp suçları örter. |
Ali Bulaç | Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar; takvanın sahibi (onu kabul etmeye ehil olan) O'dur, mağfiretin sahibi (bağışlamaya ehil olan da) O'dur. |
Süleyman Ateş | Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar. Takva ve mağfiret ehli O'dur (kendisinden korunmağa, cezasından kaçınmağa layık olan ve günahları bağışlayan yalnız O'dur). |
Önceki [74:55]< >[75:1] Sonraki |