1. [86:3] | ennecmü-ŝŝâḳib. | النجم الثاقب النَّجْمُ الثَّاقِبُ |
---|
Elmalılı | O, karanlığı delen yıldızdır. |
Y. Ali | (It is) the Star of piercing brightness;-
|
Words | | النجم - (It is) the star,| الثاقب - the piercing!| |
Pickthal | - The piercing Star! |
Arberry | The piercing star! |
Shakir | The star of piercing brightness; |
Free Minds | The piercing star. |
Qaribullah | (It is) the piercing star. |
Asad | It is the star that pierces through [life's] darkness: |
Diyanet Vakfı | (O, karanlığı) delen yıldızdır. |
Diyanet | O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. |
Edip Yüksel | Parlak yıldızdır. |
Suat Yıldırım | O pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır o. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Parıl parıl parlıyan yıldız. |
Ali Bulaç | (Karanlığı) Delen yıldızdır. |
Süleyman Ateş | Parlayan yıldızdır. |
Önceki [86:2]< >[86:4] Sonraki |