1. [9:10] | lâ yerḳubûne fî mü'minin illev velâ ẕimmeh. veülâike hümü-lmü`tedûn. | لا يرقبون في مؤمن إلا ولا ذمة وأولئك هم المعتدون لاَ يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً وَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ |
---|
Elmalılı | Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir. |
Y. Ali | In a Believer they respect not the ties either of kinship or of covenant! It is they who have transgressed all bounds.
|
Words | | لا - Not| يرقبون - they respect (the ties)| في - towards| مؤمن - a believer| إلا - (of) kinship| ولا - and not| ذمة - covenant of protection.| وأولئك - And those| هم - [they]| المعتدون - (are) the transgressors.| |
Pickthal | And they observe toward a believer neither pact nor honour. These are they who are transgressors. |
Arberry | observing neither bond nor treaty towards a believer; they are the transgressors. |
Shakir | They do not pay regard to ties of relationship nor those of covenant in the case of a believer; and these are they who go beyond the limits. |
Free Minds | They do not respect those who are believers, nor a kinship, nor a pledge. These are the transgressors. |
Qaribullah | They honor with the believers neither bonds nor treaties. Such are the transgressors. |
Asad | respecting no tie and no protective obligation with regard to a believer; and it is they, they who transgress the bounds of what is right! |
Diyanet Vakfı | Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma. Çünkü onlar saldırganların kendileridir. |
Diyanet | Onlar hiçbir müminin yakınlık veya ahdini gözetmezler. İşte aşırı gidenler bunlardır. |
Edip Yüksel | İnanmış birisi hakkında ne bir akrabalık bağı ne de bir anlaşma gözetmezler; saldırganlar ve haddi aşanlar onlardır. |
Suat Yıldırım | Müminler hakkında ne ahit, ne yemin, ne hukuk, hiçbir şey gözetmezler.Bunlar öyle saldırgan kimselerdir! |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir mümin hakkında onlar ne bir yemine saygı gösterirler ne de bir antlaşma şartına. Onlar düşmanlık dolu, azmış kişilerin ta kendileridir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İnanan birisine karşı ne bir yakınlık gözetirler, ne bir ahde riayet ederler ve onlardır haddi aşanların ta kendileri. |
Ali Bulaç | Onlar (hiç) bir mü'mine karşı ne 'akrabalık bağlarını', ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır. |
Süleyman Ateş | Bir mü'mine karşı ne and, ne de andlaşma gözetmezler. İşte saldırganlar onlardır. |
Önceki [9:9]< >[9:11] Sonraki |