1. [9:22] | ḫâlidîne fîhâ ebedâ. inne-llâhe `indehû ecrun `ażîm. | خالدين فيها أبدا إن الله عنده أجر عظيم خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا إِنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ |
---|
Elmalılı | Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır. |
Y. Ali | They will dwell therein for ever. Verily in Allah's presence is a reward, the greatest (of all).
|
Words | | خالدين - (They will) abide| فيها - in it| أبدا - forever.| إن - Indeed,| الله - Allah -| عنده - with Him| أجر - (is) a reward| عظيم - great.| |
Pickthal | There they will abide for ever. Lo! with Allah there is immense reward. |
Arberry | therein to dwell forever and ever; surely with God is a mighty wage. |
Shakir | Abiding therein for ever; surely Allah has a Mighty reward with Him. |
Free Minds | They will abide in it eternally. God has a great reward. |
Qaribullah | where they shall live for ever. The wage with Allah is great indeed. |
Asad | therein to abide beyond the count of time. Verily, with God is a mighty reward! |
Diyanet Vakfı | Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükafat vardır. |
Diyanet | Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır. |
Edip Yüksel | Orada ebedi kalıcılar. Büyük ödül ALLAH katındadır. |
Suat Yıldırım | Onlar o cennetlerde ebediyyen kalacaklardır. Muhakkak ki en büyük mükâfat Allah'ın yanındadır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlara orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada ebedi kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükafat, Allah katındadır. |
Ali Bulaç | Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafat Katında olandır. |
Süleyman Ateş | Orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz büyük mükafat Allah katındandır! |
Önceki [9:21]< >[9:23] Sonraki |