1. [99:4] | yevmeiẕin tüḥaddiŝü aḫbârahâ. | يومئذ تحدث أخبارها يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا |
---|
Elmalılı | O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. |
Y. Ali | On that Day will she declare her tidings:
|
Words | | يومئذ - That Day,| تحدث - it will report| أخبارها - its news,| |
Pickthal | That day she will relate her chronicles, |
Arberry | upon that day she shall tell her tidings |
Shakir | On that day she shall tell her news, |
Free Minds | On that Day it will inform its news. |
Qaribullah | On that Day it shall proclaim its news, |
Asad | on that Day will she recount all her tidings, |
Diyanet Vakfı | İşte o gün (yer) haberlerini anlatır, |
Diyanet | İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır. |
Edip Yüksel | İşte o gün (yer), haberlerini anlatacaktır. |
Suat Yıldırım | İşte o gün yer, üstünde olan biten her şeyi anlatır: |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | O gün, bütün haberlerini anlatınca. |
Ali Bulaç | O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. |
Süleyman Ateş | İşte o gün (yer), haberlerini söyler. |
Önceki [99:3]< >[99:5] Sonraki |