1. [15:46] | üdḫulûhâ biselâmin âminîn. | ادخلوها بسلام آمنين ادْخُلُوهَا بِسَلاَمٍ آمِنِينَ |
---|
Elmalılı | Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir. |
Y. Ali | (Their greeting will be): "Enter ye here in peace and security."
|
Words | | ادخلوها - "Enter it| بسلام - in peace,| آمنين - secure."| |
Pickthal | (And it is said unto them): Enter them in peace, secure. |
Arberry | 'Enter you them, in peace and security!' |
Shakir | Enter them in peace, secure. |
Free Minds | "Enter it in peace and security." |
Qaribullah | 'In peace and security, enter them! ' |
Asad | [having been received with the greeting,] "Enter here in peace, secure!" |
Diyanet Vakfı | "Oraya emniyet ve selametle girin" (denilir, onlara). |
Diyanet | "Oraya güven içinde, esenlikle girin" denilir. |
Edip Yüksel | Oraya barış ve güvenlik içinde girin. |
Suat Yıldırım | “Esenlikle, emin olarak girin oraya!” (denir onlara). |
Yaşar Nuri Öztürk | "Güvene kavuşmuş olarak selamla girin oraya." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Esenlikle emin olarak girin cennetlere. |
Ali Bulaç | Oraya esenlikle ve güvenlikle girin. |
Süleyman Ateş | (Onlara): "Oraya esenlikle, güven içinde girin!" (denilir). |
Önceki [15:45]< >[15:47] Sonraki |