Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  15 - HicrGörüntülenen ayet : 85 | 99 - Sure No: 15
Önceki [15:84]< >[15:86] Sonraki
1.
[15:85]
vemâ ḫalaḳne-ssemâvâti vel'arḍa vemâ beynehümâ illâ bilḥaḳḳi. veinne-ssâ`ate leâtiyetün faṣfeḥi-ṣṣafḥa-lcemîl.وما خلقنا السماوات والأرض وما بينهما إلا بالحق وإن الساعة لآتية فاصفح الصفح الجميل
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلاَّ بِالْحَقِّ وَإِنَّ السَّاعَةَ لَآتِيَةٌ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ
Elmalılı Biz gökleri, yeri ve aralarındaki varlıkları ancak hak ve hikmetle yarattık ve elbette ki, kıyamet kopacaktır. (Ey Peygamber!) Şimdi sen onlara yumuşak davran ve güzel muamele et.
Y. AliWe created not the heavens, the earth, and all between them, but for just ends. And the Hour is surely coming (when this will be manifest). So overlook (any human faults) with gracious forgiveness.
 Words| وما - And not| خلقنا - We created| السماوات - the heavens| والأرض - and the earth| وما - and whatever| بينهما - (is) between them| إلا - except| بالحق - in truth.| وإن - And indeed,| الساعة - the Hour| لآتية - (is) surely coming.| فاصفح - So overlook| الصفح - (with) forgiveness| الجميل - gracious.|
PickthalWe created not the heavens and the earth and all that is between them save with truth, and lo! the Hour is surely coming. So forgive, (O Muhammad), with a gracious forgiveness.
Arberry We created not the heavens and the earth, and all that is between them, save in truth. Surely the Hour is coming; so pardon thou, with a gracious pardoning.
ShakirAnd We did not create the heavens and the earth and what is between them two but in truth; and the hour is most surely coming, so turn away with kindly forgiveness.
Free MindsAnd We have not created the heavens and the Earth and what is in between except with the truth. And the Hour is coming, so overlook their faults gracefully.
Qaribullah We did not create the heavens and the earth, and what is between them except in truth. The Hour is sure to come, therefore, forgive them with a gracious pardon.
AsadAND [remember:] We have not created the heavens and the earth and all that is between them without [an inner] truth;' but, behold, the Hour [when this will become clear to all] is indeed yet to come. Hence, forgive [men's failings] with fair forbearance:
Diyanet VakfıBiz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
DiyanetBiz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları gereğince yarattık. Kıyamet günü şüphesiz gelecektir. O halde yumuşak ve iyi davran.
Edip YükselBiz, gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri belli bir amaç için yarattık. O saat (dünyanın sonu) elbette gelecektir, öyleyse onlara güzel ve yumuşak davran.
Suat YıldırımÖyle ya, Biz gökleri, yeri ve bu ikisinin aralarında bulunan varlıkları elbette boşuna değil, gerçek bir gaye ve hikmetle yarattık.Hiç şüphe yok ki o kıyamet saati gelip çatacaktır. Öyleyse müsamaha ile tatlılıkla davran onlara. [23,115-116; 38,27; 53,31; 43,89]
Yaşar Nuri ÖztürkBiz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan elleri tut, güzel davran.
Abdulbaki GölpınarlıVe biz, gökleri ve yeryüzünü abes olarak halketmedik ve kıyamet, mutlaka gelecektir, aldırış bile etme, bir hoşça vaz geç onlardan şimdilik.
Ali BulaçBiz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Süleyman AteşBiz gökleri yeri ve bunlar arasında bulunanları hak ile yarattık; (gerçeğin ortaya çıkacağı) o sa'at, mutlaka gelecektir! Şimdi sen güzel bir hoşgörü ile hareket et.
Önceki [15:84]< >[15:86] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17