1. [20:10] | iẕ raâ nâran feḳâle liehlihi-mküŝû innî ânestü nâral le`allî âtîküm minhâ biḳabesin ev ecidü `ale-nnâri hüdâ. | إذ رأى نارا فقال لأهله امكثوا إني آنست نارا لعلي آتيكم منها بقبس أو أجد على النار هدى إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّي آتِيكُم مِّنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى |
---|
Elmalılı | Hani o bir ateş görmüştü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum" demişti. | Y. Ali | Behold, he saw a fire: So he said to his family, "Tarry ye; I perceive a fire; perhaps I can bring you some burning brand therefrom, or find some guidance at the fire."
| Words | | إذ - When| رأى - he saw| نارا - a fire,| فقال - then he said| لأهله - to his family,| امكثوا - "Stay here;| إني - indeed, I| آنست - [I] perceived| نارا - a fire;| لعلي - perhaps I (can)| آتيكم - bring you| منها - therefrom| بقبس - a burning brand,| أو - or| أجد - I find| على - at| النار - the fire| هدى - guidance."| | Pickthal | When he saw a fire and said unto his folk: Lo! Wait! I see a fire afar off. Peradventure I may bring you a brand therefrom or may find guidance at the fire. | Arberry | When he saw a tire, and said to his family, 'Tarry you here; I observe a fire. Perhaps I shall bring you a brand from it, or I shall find at the fire guidance.' | Shakir | When he saw fire, he said to his family: Stop, for surely I see a fire, haply I may bring to you therefrom a live coal or find a guidance at the fire. | Free Minds | When he saw a fire, so he said to his family: "Stay here, I have seen a fire, perhaps I can bring from it something, or find at the fire some guidance." | Qaribullah | When he saw a fire, he said to his family: 'Stay here, for I can see a fire. Perhaps I can bring you a lighted torch or find at the fire guidance. ' | Asad | Lo! he saw a fire [in the desert];' and so he said to his family: "Wait here! Behold, I perceive a fire [far away]: perhaps I can bring you a brand therefrom, or find at the fire some. guidance." | Diyanet Vakfı | Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. | Diyanet | O, bir ateş görmüştü de, ailesine: "Durun, ben bir ateş gördüm, ya ondan size bir kor getirir, ya da ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti. | Edip Yüksel | Bir ateş görmüştü ve ailesine, "Burada durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum," demişti. | Suat Yıldırım | Hani o çölde, gece yol alırken, bir ateş gördü uzaktan. “Durun!” dedi, ailesine: “Bir ateş ilişti gözüme. Oraya doğru gideyim, Belki oradan bir kor alıp size getiririm. Belki orada yolu bilen birini bulurum.” {KM, Çıkış 3. bölüm} | Yaşar Nuri Öztürk | Hani, bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: "Bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm, yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum." | Abdulbaki Gölpınarlı | Hani bir ateş görmüştü de ailesine durun demişti, ben bir ateş görüyorum, ya gider, bir kor getiririm oradan size, yahut birine rastlarım da yol öğrenirim ateş başında. | Ali Bulaç | Hani bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: "Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol-gösterici bulurum." | Süleyman Ateş | Hani (o) bir ateş görmüştü de ailesine: "Siz durun ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti. | Önceki [20:9]< >[20:11] Sonraki |
|