1. [26:204] | efebi`aẕâbinâ yesta`cilûn. | أفبعذابنا يستعجلون أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ |
---|
Elmalılı | (Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabımızı çarçabuk istiyorlardı. |
Y. Ali | Do they then ask for Our Penalty to be hastened on?
|
Words | | أفبعذابنا - So is it for Our punishment| يستعجلون - they wish to hasten?| |
Pickthal | Would they (now) hasten on Our doom? |
Arberry | What, do they seek to hasten Our chastisement? |
Shakir | What! do they still seek to hasten on Our punishment? |
Free Minds | Was it not their wish that Our punishment be hastened? |
Qaribullah | Do they wish to hasten Our punishment? |
Asad | Do they, then, [really] wish that Our chas |
Diyanet Vakfı | (Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı? |
Diyanet | Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı? |
Edip Yüksel | Onlar, hâlâ cezamıza karşı meydan mı okuyorlar? |
Suat Yıldırım | Hâlâ, onlar Bizim azabımızın çarçabuk gelmesini mi istiyorlar. [29,29-53] |
Yaşar Nuri Öztürk | Bizim azabımızı acele mi istiyorlar? |
Abdulbaki Gölpınarlı | Hala azabımızın çabucak gelmesini mi isterler? |
Ali Bulaç | Onlar yine de azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar? |
Süleyman Ateş | Hala bizim azabımızı mı acele istiyorlar (doğru söyleyenlerden isen bizi tehdidettiğin azabı getir mi diyorlar)? |
Önceki [26:203]< >[26:205] Sonraki |