1. [43:75] | lâ yüfetteru `anhüm vehüm fîhi müblisûn. | لا يفتر عنهم وهم فيه مبلسون لَا يُفَتَّرُ عَنْهُمْ وَهُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ |
---|
Elmalılı | Onların azâbı hafifletilmez ve onlar azab içersinde ümitsizdirler. |
Y. Ali | Nowise will the (Punishment) be lightened for them, and in despair will they be there overwhelmed.
|
Words | | لا - Not| يفتر - will it subside| عنهم - for them,| وهم - and they| فيه - in it| مبلسون - (will) despair.| |
Pickthal | It is not relaxed for them, and they despair therein. |
Arberry | that is not abated for them and therein they are sore confounded. |
Shakir | It shall not be abated from them and they shall therein be despairing. |
Free Minds | It will not be removed from them; they will be confined therein. |
Qaribullah | which will not be lightened for them, and therein they shall be silent. |
Asad | it will not be lightened for them; and therein they will be lost in hopeless despair. |
Diyanet Vakfı | Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir. |
Diyanet | Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar. |
Edip Yüksel | Onlardan hafifletilmez ve onlar orada ümitsizdirler. |
Suat Yıldırım | Azapları hiç gevşetilmeyecek,orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Azapları hafifletilmeyecektir; onun içinde ümitsiz kalacaklardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Azapları hafifletilmiyecek ve orada ümitsiz bir halde kalacaklar. |
Ali Bulaç | Onlardan (azap) hafifletilmeyecek ve orda onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir. |
Süleyman Ateş | (Azab) Kendilerinden hiç hafifletilmeyecektir. Onlar azab içinde umutsuzdurlar! |
Önceki [43:74]< >[43:76] Sonraki |