1. [47:6] | veyüdḫilühümü-lcennete `arrafehâ lehüm. | ويدخلهم الجنة عرفها لهم وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ |
---|
Elmalılı | Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
Y. Ali | And admit them to the Garden which He has announced for them.
|
Words | | ويدخلهم - And admit them| الجنة - (to) Paradise,| عرفها - He has made it known| لهم - to them.| |
Pickthal | And bring them in unto the Garden which He hath made known to them. |
Arberry | and He will admit them to Paradise, that He has made known to them. |
Shakir | And cause them to enter the garden which He has made known to them. |
Free Minds | And He will admit them into Paradise, which He has described to them. |
Qaribullah | and He will admit them to the Paradise He has made known to them. |
Asad | and will admit them to the paradise which He has promised them. |
Diyanet Vakfı | Onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. |
Diyanet | Onları, kendilerine anlattığı cennete koyar. |
Edip Yüksel | Onları kendilerine tanıtmış olduğu cennete sokacaktır. |
Suat Yıldırım | Onları, kendilerine tanıtmış olduğu cennetine alır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve onları, kendilerine tanımlamış olduğu o cennete koyacaktır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve cennete sokar onları ve cenneti, onlara tanıtmaktadır. |
Ali Bulaç | Ve onları, kendilerine tarif edip-tanıttığı cennete sokacaktır. |
Süleyman Ateş | Onları, kendilerine tanımladığı cennete sokacaktır. |
Önceki [47:5]< >[47:7] Sonraki |