1. [50:25] | mennâ`il lilḫayri mü`tedim mürîbün. | مناع للخير معتد مريب مَّنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ مُّرِيبٍ |
---|
Elmalılı | İyiliklere (sürekli) engel olan, saldırgan, şüpheciyi. | Y. Ali | "Who forbade what was good, transgressed all bounds, cast doubts and suspicions;
| Words | | مناع - Forbidder| للخير - of good,| معتد - transgressor| مريب - doubter,| | Pickthal | Hinderer of good, transgressor, doubter, | Arberry | every hinderer of the good, transgressor, disquieter, | Shakir | Forbidder of good, exceeder of limits, doubter, | Free Minds | Denier of good, transgressor, doubter. | Qaribullah | forbidder of good, transgressor and doubter, | Asad | [every] withholder of good [and] sinful aggressor [and] fomentor of distrust [between man and man - everyone] | Diyanet Vakfı | "Hayra bütün gücüyle engel olanı, azgın şüpheciyi" | Diyanet | Allah: "Ey sürücü ve şahit! Her inatçı inkarcıyı, iyiliklere boyuna engel olan, mütecaviz, şüpheye düşüren, Allah'ın yanında başka tanrı benimseyen kişiyi cehenneme atın, onu çetin bir azaba sokun" buyurur. | Edip Yüksel | İyiliği engelleyen, azgın, kuşkucuyu... | Suat Yıldırım | Allah muhafızla şahide veya cehennem görevlisi iki meleğe: “Atın! buyuracak, atın cehenneme, her nankör, inatçı kâfiri: Hayra mani olan, haddi aşıp azan, şüpheye dalanı!Allah'ın yanı sıra başka bir tanrı benimseyeni! Atın onu o çetin azaba!” | Yaşar Nuri Öztürk | Durmadan hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi... | Abdulbaki Gölpınarlı | Hayrı tamamıyla meneden zalim şüpheciyi. | Ali Bulaç | Hayra engel olan, saldırgan şüpheciyi, | Süleyman Ateş | Hayra engel olan, saldırgan, şüpheciyi. | Önceki [50:24]< >[50:26] Sonraki |
|