1. [50:45] | naḥnü a`lemü bimâ yeḳûlûne vemâ ente `aleyhim bicebbârin feẕekkir bilḳur'âni mey yeḫâfü ve`îd. | نحن أعلم بما يقولون وما أنت عليهم بجبار فذكر بالقرآن من يخاف وعيد نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ |
---|
Elmalılı | Biz onların söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlara karşı zor kullanacak değilsin. O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile öğüt ver. |
Y. Ali | We know best what they say; and thou art not one to overawe them by force. So admonish with the Qur'an such as fear My Warning!
|
Words | | نحن - We| أعلم - know best| بما - [of] what| يقولون - they say,| وما - and not| أنت - (are) you| عليهم - over them| بجبار - the one to compel.| فذكر - But remind| بالقرآن - with the Quran| من - whoever| يخاف - fears| وعيد - My threat.| |
Pickthal | We are Best Aware of what they say, and thou (O Muhammad) art in no wise a compeller over them. But warn by the Qur'an him who feareth My threat. |
Arberry | We know very well what they say; thou art not a tyrant over them. Therefore remind by the Koran him who fears My threat. |
Shakir | We know best what they say, and you are not one to compel them; therefore remind him by means of the Quran who fears My threat. |
Free Minds | We are totally aware of what they say, and you are not to be a tyrant over them. So remind with the Quran those who fear My promise. |
Qaribullah | Indeed, We know what they say. You (Prophet Muhammad) are not a tyrant over them. Therefore, remind by the Koran whosoever fears (My) threat. |
Asad | Fully aware are We of what they [who deny resurrection] do say; and thou canst by no means force them [to believe in it]. Yet none the less, remind, through this Quran, all such as may fear My warning. |
Diyanet Vakfı | Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la öğüt ver. |
Diyanet | Onların dediklerini Biz biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; söz verdiğim günden korkanlara Kuran'la öğüt ver. |
Edip Yüksel | Biz onların ne konuştuğunu iyi biliyoruz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin. Uyarılarımdan korkanlara sen bu Kuran ile öğüt ver. |
Suat Yıldırım | Biz onların aykırı iddialarını pek iyi biliyoruz, ama sen onları kuvvet kullanarak imana getirecek bir zorba değilsin. Sen sadece uyaran bir elçisin.Senin yapacağın iş, sadece tehdidimden endişe edecek kemseleri Kur'ân ile irşad etmektir. [13,40; 88,21-22; 2,272] |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Biz daha iyi biliriz ne dediklerini ve senin, onlara, dilediğini yapacak bir kudretin yok, artık, azaptan korkana Kur'an'la öğüt ver. |
Ali Bulaç | Biz onların neler söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; şu halde, Benim kesin tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver. |
Süleyman Ateş | Biz onların ne dediklerini biliyoruz. Sen onların üstünde bir zorlayıcı değilsin, sadece tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver. |
Önceki [50:44]< >[51:1] Sonraki |