1. [50:8] | tebṣiratev veẕikrâ likülli `abdim münîb. | تبصرة وذكرى لكل عبد منيب تَبْصِرَةً وَذِكْرَى لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ |
---|
Elmalılı | Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir. |
Y. Ali | To be observed and commemorated by every devotee turning (to Allah).
|
Words | | تبصرة - Giving insight| وذكرى - and a reminder| لكل - for every| عبد - slave| منيب - who turns.| |
Pickthal | A vision and a reminder for every penitent slave. |
Arberry | for an insight and a reminder to every penitent servant. |
Shakir | To give sight and as a reminder to every servant who turns frequently (to Allah). |
Free Minds | Something to see and a reminder for every pious servant. |
Qaribullah | as a lesson and a reminder to every penitent worshiper. |
Asad | thus offering an insight and a reminder unto every human being who willingly turns unto God. |
Diyanet Vakfı | Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık). |
Diyanet | Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik. |
Edip Yüksel | Her yönelen kul için bu bir aydınlatma ve mesajdır. |
Suat Yıldırım | Bütün bunları, Allah'a yönelecek her kula Yaradan’ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık. |
Yaşar Nuri Öztürk | İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Mabuduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için. |
Ali Bulaç | (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir. |
Süleyman Ateş | (Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık). |
Önceki [50:7]< >[50:9] Sonraki |