1. [51:14] | ẕûḳû fitneteküm. hâẕe-lleẕî küntüm bihî testa`cilûn. | ذوقوا فتنتكم هذا الذي كنتم به تستعجلون ذُوقُوا فِتْنَتَكُمْ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَسْتَعْجِلُونَ |
---|
Elmalılı | Onlara: "Tadın inkarınızın cezasını, işte sizin acele istediğiniz budur!" denecektir. |
Y. Ali | "Taste ye your trial! This is what ye used to ask to be hastened!"
|
Words | | ذوقوا - "Taste| فتنتكم - your trial.| هذا - This| الذي - (is) what| كنتم - you were| به - for it| تستعجلون - seeking to hasten."| |
Pickthal | (And it will be said unto them): Taste your torment (which ye inflicted). This is what ye sought to hasten. |
Arberry | 'Taste your trial! This is that you were seeking to hasten.' |
Shakir | Taste your persecution! this is what you would hasten on. |
Free Minds | "Taste this ordeal of yours; this is what you asked to be hastened." |
Qaribullah | 'Taste your trial. This is what you have sought to hasten! ' |
Asad | [and will be told:] "Taste this your trial! It is this that you were so hastily asking f or!" [A reference to their one-time sarcastic demand that they should be punished for their rejection of the Quranic message: cf. 6:57-58 and 8:32.] |
Diyanet Vakfı | Azabınızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur işte! (denir.) |
Diyanet | Onlara: "Azabınızı tadın; işte acele beklediğiniz bu idi" denir. |
Edip Yüksel | Cezanızı tadın, meydan okumakta olduğunuz şey budur işte! |
Suat Yıldırım | Onlara: “Tadın bakalım fitnenizi, tadın dünyada kaynattığınız fitne ateşinin neticesini! İşte gelmesini dört gözle beklediğiniz azap!” denilir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Tadın imtihan ve ıstırabınızı. İşte budur o çarçabuk gelmesini istediğiniz! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Tadın azabınızı; işte buydu çabucak gelmesini istediğiniz. |
Ali Bulaç | "Tadın fitnenizi. Bu, sizin pek acele isteyip durduğunuz şeydir." |
Süleyman Ateş | (Kendilerine): "Fitnenizi (fesadınızın cezasını) tadın! Acele isteyip durduğunuz şey budur işte!" (denilecek). |
Önceki [51:13]< >[51:15] Sonraki |