1. [51:15] | inne-lmütteḳîne fî cennâtiv ve`uyûn. | إن المتقين في جنات وعيون إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı. |
Y. Ali | As to the Righteous, they will be in the midst of Gardens and Springs,
|
Words | | إن - Indeed,| المتقين - the righteous| في - (will be) in| جنات - Gardens| وعيون - and springs,| |
Pickthal | Lo! those who keep from evil will dwell amid gardens and watersprings, |
Arberry | Surely the godfearing shall be among gardens and fountains |
Shakir | Surely those who guard (against evil) shall be in gardens and fountains. |
Free Minds | The righteous are in paradises and springs. |
Qaribullah | The righteous shall live among gardens and fountains, |
Asad | [But,] behold, the God-conscious will find themselves amid gardens and springs, |
Diyanet Vakfı | Şüphesiz ki Allah'a isyandan sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar. |
Diyanet | Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı. |
Edip Yüksel | Erdemliler cennetlerdedir, pınar başlarındadır. |
Suat Yıldırım | Ama müttakiler bahçelerde, pınar başlarındadırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Şu da bir gerçek ki, sakınıp korunanlar bahçelerde ve pınar başlarındadır; |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir, pınar başlarında. |
Ali Bulaç | Şüphesiz muttaki olanlar, cennetlerde ve pınarlardadırlar; |
Süleyman Ateş | Korunanlar, cennetlerde, çeşme başlarındadırlar; |
Önceki [51:14]< >[51:16] Sonraki |