Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  51 - ZariyatGörüntülenen ayet : 25 | 60 - Sure No: 51
Önceki [51:24]< >[51:26] Sonraki
1.
[51:25]
iẕ deḫalû `aleyhi feḳâlû selâmâ. ḳâle selâm. ḳavmüm münkerûn.إذ دخلوا عليه فقالوا سلاما قال سلام قوم منكرون
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ سَلَامٌ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ
Elmalılı Hani onlar İbrahim'in huzuruna girmişlerdi de "Selam sana!" demişlerdi. İbrahim: "Size de selam" demiş, ve içinden: "Bunlar tanınmamış bir topluluk!" diye geçirmişti.
Y. AliBehold, they entered his presence, and said: "Peace!" He said, "Peace!" (and thought, "These seem) unusual people."
 Words| إذ - When| دخلوا - they entered| عليه - upon him| فقالوا - and said,| سلاما - "Peace."| قال - He said,| سلام - "Peace,| قوم - a people| منكرون - unknown."|
PickthalWhen they came in unto him and said: Peace! he answered, Peace! (and thought): Folk unknown (to me).
Arberry When they entered unto him, saying 'Peace!' he said 'Peace! You are a people unknown to me.'
ShakirWhen they entered upon him, they said: Peace. Peace, said he, a strange people.
Free MindsWhen they entered upon him, they said: "Peace." He said: "Peace to a people unknown!"
Qaribullah They entered to him and said: 'Peace. ' And he replied: 'Peace, you are people unknown to me. '
AsadWhen those [heavenly messengers] came unto him and bade him peace, he answered, "[And upon you be] peace!" - [saying to himself,] "They are strangers." [Lit., "unknown people" - i.e., not realizing that they were angels.]
Diyanet VakfıOnlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti.
DiyanetOnlar, İbrahim'in yanına girip: "Selam sana" demişlerdi, İbrahim de: "Selam size" demişti; içinden de, onların "tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
Edip YükselOnun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti.
Suat YıldırımOnlar yanına varınca: “Selâm!” dediler. O da: “Size de Selâm!” diye cevap verdi, ama içinden: “Bunlar tanımadığım kimseler, hayırdır inşaallah!” dedi. [15,51; 4,86; 11,69]
Yaşar Nuri ÖztürkHani, İbrahim'in yanına girmişlerdi de "Selam!" demişlerdi. İbrahim: "Selam! Tanınmayan bir topluluk bu." demişti.
Abdulbaki GölpınarlıHani, tapısına girmişlerdi de esenlik sana demişlerdi; o da esenlik size demişti, ey yabancılar.
Ali BulaçHani, yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk."
Süleyman AteşBir zaman onun yanına girmişler: "Selam" demişlerdi. "Selam, dedi, (siz) tanınmamış bir topluluk(sunuz)."
Önceki [51:24]< >[51:26] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17