1. [54:14] | tecrî bia`yüninâ. cezâel limen kâne küfira. | تجري بأعيننا جزاء لمن كان كفر تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاءً لِّمَن كَانَ كُفِرَ |
---|
Elmalılı | Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Y. Ali | She floats under our eyes (and care): a recompense to one who had been rejected (with scorn)!
|
Words | | تجري - Sailing| بأعيننا - before Our eyes,| جزاء - a reward| لمن - for (he) who| كان - was| كفر - denied.| |
Pickthal | That ran (upon the waters) in Our sight, as a reward for him who was rejected. |
Arberry | running before Our eyes-a recompense for him denied. |
Shakir | Sailing, before Our eyes, a reward for him who was denied. |
Free Minds | It ran under Our watchful eyes; a reward for one who was rejected. |
Qaribullah | that ran on under Our Eyes, a recompense for him because he had been disbelieved. |
Asad | and it floated under Our eyes: [I.e., "under Our protection". The reference to Noah's ark as "made of mere planks and nails" is meant to stress the frailty of this - as well as any other - human contrivance.] a recompense for him who had been rejected with ingratitude. |
Diyanet Vakfı | İnkar edilmiş olana (Nuh'a) bir mükafat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Diyanet | Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu. |
Edip Yüksel | Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu. |
Suat Yıldırım | O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu. |
Yaşar Nuri Öztürk | Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükafattı nankörlük görene. |
Ali Bulaç | Gözlerimiz önünde akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere. |
Süleyman Ateş | (Kendisine karşı) Nankörlük edilen(kulumuz)a (bizden) bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu. |
Önceki [54:13]< >[54:15] Sonraki |