Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  54 - KamerGörüntülenen ayet : 15 | 55 - Sure No: 54
Önceki [54:14]< >[54:16] Sonraki
1.
[54:15]
veleḳat teraknâhâ âyeten fehel mim müddekir.ولقد تركناها آية فهل من مدكر
وَلَقَد تَّرَكْنَاهَا آيَةً فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?
Y. AliAnd We have left this as a Sign (for all time): then is there any that will receive admonition?
 Words| ولقد - And certainly| تركناها - We left it| آية - (as) a Sign,| فهل - so is (there)| من - any| مدكر - who will receive admonition?|
PickthalAnd verily We left it as a token; but is there any that remembereth?
Arberry And We left it for a sign. Is there any that will remember?
ShakirAnd certainly We left it as a sign, but is there anyone who
Free MindsAnd We have left it as a sign. Do any of you wish to learn?
Qaribullah We have left it as a sign. Is there any that will remember?
AsadAnd, indeed, We have caused such [floating vessels] to remain forever a sign [of Our grace unto man]: [See 36:41-42 and the corresponding notes. Literally, the above phrase reads, "We have left them [or "such"] as a sign...", etc. According to Ibn Kathir, the pronoun ha in taraknaha relates to "ships in a generic sense" (jins as-sufun), and quotes in this connection the above-mentioned passage (36:41-42); hence my interpolation, between brackets, of the words "floating vessels". The "sign" spoken of here alludes to God's having endowed man's mind with inventiveness and, thus, with the ability to widen the scope of his life through conscious effort.] who, then, is willing to take it to heart? [Lit., "And is there any that will...", etc. The above sentence recurs several times, like a refrain, in this surah.]
Diyanet VakfıAndolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?
DiyanetAnd olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur?
Edip YükselBunu bir ders olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?
Suat YıldırımBiz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan? [36,41-42]
Yaşar Nuri ÖztürkYemin olsun ki, biz onu bir ibret ve işaret olarak arkaya bıraktık. Yok mu araştırıp öğüt alacak?
Abdulbaki GölpınarlıVe andolsun ki bir delil olarak bıraktık onu, fakat bir ibret alan mı var?
Ali BulaçAndolsun, Biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
Süleyman AteşBunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?
Önceki [54:14]< >[54:16] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17