1. [54:34] | innâ erselnâ `aleyhim ḥâṣiben illâ âle lûṭ. necceynâhüm biseḥar. | إنا أرسلنا عليهم حاصبا إلا آل لوط نجيناهم بسحر إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا إِلَّا آلَ لُوطٍ نَّجَّيْنَاهُم بِسَحَرٍ |
---|
Elmalılı | Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık, |
Y. Ali | We sent against them a violent Tornado with showers of stones, (which destroyed them), except Lut's household: them We delivered by early Dawn,-
|
Words | | إنا - Indeed, We| أرسلنا - [We] sent| عليهم - upon them| حاصبا - a storm of stones,| إلا - except| آل - (the) family| لوط - (of) Lut,| نجيناهم - We saved them| بسحر - by dawn| |
Pickthal | Lo! We sent a storm of stones upon them (all) save the family of Lot, whom We rescued in the last watch of the night, |
Arberry | We loosed against them a squall of pebbles except the folk of Lot; We delivered them at the dawn -- |
Shakir | Surely We sent upon them a stonestorm, except Lut's followers; We saved them a little before daybreak, |
Free Minds | We sent upon them projectiles. Except for the family of Lot, We saved them at dawn. |
Qaribullah | We let loose on all of them a squall of claystones, except for the house of Lot whom We saved at dawn |
Asad | [and so,] behold, We let loose upon them a deadly tempest; [Sc., "of chastisement": see 11:82 and the corresponding note. The story of Lot and the people among whom he dwelt is mentioned in several places, most extensively in 11:69-83.] and only Lot's kinsfolk did We save at the break of dawn, |
Diyanet Vakfı | Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lut ailesini seher vakti kurtardık. |
Diyanet | Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz. |
Edip Yüksel | Üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik, yalnız Lut'un ailesini seher vakti kurtardık. |
Suat Yıldırım | Biz de Lût'un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz de üzerlerine çakıl taşları fırlatan bir rüzgâr gönderdik. Sadece Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Gerçekten de, Lut'un ailesi müstesna, onlara taş yağdıran bir yel gönderdik, Lut'un ailesini de bir seher çağı kurtardık. |
Ali Bulaç | Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azaptan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık; |
Süleyman Ateş | Biz de üstlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik, yalnız Lut ailesini seher vakti kurtardık; |
Önceki [54:33]< >[54:35] Sonraki |