1. [56:16] | müttekiîne `aleyhâ müteḳâbilîn. | متكئين عليها متقابلين مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ |
---|
Elmalılı | Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar. |
Y. Ali | Reclining on them, facing each other.
|
Words | | متكئين - Reclining,| عليها - on them| متقابلين - facing each other.| |
Pickthal | Reclining therein face to face. |
Arberry | reclining upon them, set face to face, |
Shakir | Reclining on them, facing one another. |
Free Minds | Residing in them, neighbouring each other. |
Qaribullah | they shall recline, facing each other, |
Asad | reclining upon them, facing one another [in love]. [See note on 15:47, which explains the symbolism of the above two verses.] |
Diyanet Vakfı | Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. |
Diyanet | Mücevheratla işlenmiş tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar. |
Edip Yüksel | Karşılıklı yaslanmışlardır. |
Suat Yıldırım | Mücevheratla işlenmiş tahtlara yaslanarak karşılıklı otururlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlara yaslanırlar, birbirlerine karşı. |
Ali Bulaç | Karşılıklı yaslanmışlardır. |
Süleyman Ateş | Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar. |
Önceki [56:15]< >[56:17] Sonraki |