1. [56:28] | fî sidrim maḫḍûd. | في سدر مخضود فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ |
---|
Elmalılı | Dalbastı kirazlar, | Y. Ali | (They will be) among Lote-trees without thorns,
| Words | | في - Among| سدر - lote trees| مخضود - thornless,| | Pickthal | Among thornless lote-trees | Arberry | mid thornless lote-trees | Shakir | Amid thornless lote-trees, | Free Minds | In lush orchards. | Qaribullah | (will be) among thornless Lote trees. | Asad | [They, too, will find themselves] amidst fruit- laden lote-trees, [See note on 53:14.] | Diyanet Vakfı | Düzgün kiraz ağacı, | Diyanet | Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. | Edip Yüksel | Dikensiz meyve ağaçları, | Suat Yıldırım | Dalbastı kirazlar, | Yaşar Nuri Öztürk | Dikensiz kirazlar, | Abdulbaki Gölpınarlı | Dikensiz sedir ağaçlarıyla. | Ali Bulaç | Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), | Süleyman Ateş | (Onlar) Dikensiz kirazlar, | Önceki [56:27]< >[56:29] Sonraki |
|