1. [56:50] | lemecmû`ûne ilâ mîḳâti yevmim ma`lûm. | لمجموعون إلى ميقات يوم معلوم لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ |
---|
Elmalılı | "Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır." |
Y. Ali | "All will certainly be gathered together for the meeting appointed for a Day well-known.
|
Words | | لمجموعون - Surely, will be gathered| إلى - for| ميقات - (the) appointment| يوم - (of) a Day| معلوم - well-known."| |
Pickthal | Will all be brought together to the tryst of an appointed day. |
Arberry | shall be gathered to the appointed time of a known day. |
Shakir | Shall most surely be gathered together for the appointed hour of a known day. |
Free Minds | "Will be summoned to a meeting on a predetermined Day." |
Qaribullah | shall be gathered together to the appointed time on a known Day. ' |
Asad | will indeed be gathered together at an appointed time on a Day known [only to God]: |
Diyanet Vakfı | Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır! |
Diyanet | De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır." |
Edip Yüksel | "Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır." |
Suat Yıldırım | De ki: “Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız.” [11,103-105] |
Yaşar Nuri Öztürk | Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka bir araya getirileceklerdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız. |
Ali Bulaç | "Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır." |
Süleyman Ateş | Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır. |
Önceki [56:49]< >[56:51] Sonraki |