1. [75:28] | veżanne ennehü-lfirâḳ. | وظن أنه الفراق وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ |
---|
Elmalılı | Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar. |
Y. Ali | And he will conclude that it was (the Time) of Parting;
|
Words | | وظن - And he is certain| أنه - that it| الفراق - (is) the parting.| |
Pickthal | And he knoweth that it is the parting; |
Arberry | and he thinks that it is the parting |
Shakir | And he is sure that it is the (hour of) parting |
Free Minds | And he assumes it is the time of passing. |
Qaribullah | and when he thinks it is the time of departure |
Asad | the while he [himself] knows that this is the parting, |
Diyanet Vakfı | (Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar. |
Diyanet | Artık ayrılık vaktinin geldiğini sanır. |
Edip Yüksel | Bunun artık o ayrılık zamanı olduğunu anlar. |
Suat Yıldırım | Artık ayrılık vakti geldiğini kendisi de anlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sezinlemiştir ki odur ayrılık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki bu çağın, bir ayrılık çağı olduğunu anlayınca. |
Ali Bulaç | Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır. |
Süleyman Ateş | Ve kendisi artık bunun, ayrılık zamanı olduğunu anlar, |
Önceki [75:27]< >[75:29] Sonraki |