1. [75:31] | felâ ṣaddeḳa velâ ṣallâ. | فلا صدق ولا صلى فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّى |
---|
Elmalılı | Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı. |
Y. Ali | So he gave nothing in charity, nor did he pray!-
|
Words | | فلا - And not| صدق - he accepted (the) truth| ولا - and not| صلى - he prayed.| |
Pickthal | For he neither trusted, nor prayed. |
Arberry | For he confirmed it not, and did not pray, |
Shakir | So he did not accept the truth, nor did he pray, |
Free Minds | For he did not believe nor reach out. |
Qaribullah | Because, he neither believed nor prayed; |
Asad | [Useless, though, will be his repentance: 13] for [as long as he was alive] he did not accept the truth, nor did he pray [for enlightenment], |
Diyanet Vakfı | İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı. |
Diyanet | O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti. |
Edip Yüksel | O ne doğruladı, ne de destekledi; |
Suat Yıldırım | Ne dini tasdik eder, ne namaz kılardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti. |
Abdulbaki Gölpınarlı | O, ne birşeyi vermiştir sadaka olarak, ne namaz kılmıştır. |
Ali Bulaç | Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı. |
Süleyman Ateş | Ne sadaka verdi, ne de namaz kıldı. |
Önceki [75:30]< >[75:32] Sonraki |