1. [75:32] | velâkin keẕẕebe vetevellâ. | ولكن كذب وتولى وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى |
---|
Elmalılı | Fakat yalanladı ve döndü. |
Y. Ali | But on the contrary, he rejected Truth and turned away!
|
Words | | ولكن - But| كذب - he denied| وتولى - and turned away.| |
Pickthal | But he denied and flouted. |
Arberry | but he cried it lies, and he turned away, |
Shakir | But called the truth a lie and turned back, |
Free Minds | But he denied and turned away. |
Qaribullah | he belied the truth and turned away; |
Asad | but, on the contrary, he gave the lie to the truth and turned away [from it], |
Diyanet Vakfı | Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. |
Diyanet | O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti. |
Edip Yüksel | Fakat yalanladı ve yüz çevirdi. |
Suat Yıldırım | Hep hakkı yalan sayıp ona sırtını dönerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Tam aksine, yalanladı, gerisin geri döndü. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve fakat yalanlamıştır, yüz çevirmiştir. |
Ali Bulaç | Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. |
Süleyman Ateş | Fakat yalanladı, döndü. |
Önceki [75:31]< >[75:33] Sonraki |