1. [77:2] | fel`âṣifâti `aṣfâ. | فالعاصفات عصفا فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا |
---|
Elmalılı | Büküp devirenlere, | Y. Ali | Which then blow violently in tempestuous Gusts,
| Words | | فالعاصفات - And the winds that blow| عصفا - violently,| | Pickthal | By the raging hurricanes, | Arberry | storming tempestuously | Shakir | By the raging hurricanes, | Free Minds | Then the gusts that blow. | Qaribullah | storming tempestuously | Asad | and then storming on with a tempest's force! | Diyanet Vakfı | Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara; | Diyanet | Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır. | Edip Yüksel | Esip savuranlara, | Suat Yıldırım | Esip savuranlar, | Yaşar Nuri Öztürk | Esip de büküp devirenlere, | Abdulbaki Gölpınarlı | Şiddetle esip yelenlere. | Ali Bulaç | Derken kökünden koparıp savuranlara. | Süleyman Ateş | Esip savuranlara, | Önceki [77:1]< >[77:3] Sonraki |
|