1. [77:3] | vennâşirâti neşrâ. | والناشرات نشرا وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا |
---|
Elmalılı | Yaydıkça yayanlara, |
Y. Ali | And scatter (things) far and wide;
|
Words | | والناشرات - And the ones that scatter| نشرا - far and wide,| |
Pickthal | By those which cause earth's vegetation to revive; |
Arberry | by the scatterers scattering |
Shakir | Which scatter clouds to their destined places, |
Free Minds | And all that is scattered about. |
Qaribullah | and by the scatterers scattering (rain) |
Asad | Consider these [messages] that spread [the truth] far and wide, |
Diyanet Vakfı | (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara; |
Diyanet | Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır. |
Edip Yüksel | Yaydıkça yayanlara, |
Suat Yıldırım | Tohumlarını yaydıkça yayanlar, |
Yaşar Nuri Öztürk | Dağıtıp yayanlara/diriltip harekete getirenlere, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bulutları yayıp sürenlere. |
Ali Bulaç | Yaydıkça yayanlara. |
Süleyman Ateş | Yaydıkça yayanlara, |
Önceki [77:2]< >[77:4] Sonraki |