1. [2:251] | fehezemûhüm biiẕni-llâhi veḳatele dâvûdü câlûte veâtâhü-llâhü-lmülke velḥikmete ve`allemehû mimmâ yeşâ'. velevlâ def`u-llâhi-nnâse ba`ḍahüm biba`ḍil lefesedeti-l'arḍu velâkinne-llâhe ẕû faḍlin `ale-l`âlemîn. | فهزموهم بإذن الله وقتل داوود جالوت وآتاه الله الملك والحكمة وعلمه مما يشاء ولولا دفع الله الناس بعضهم ببعض لفسدت الأرض ولكن الله ذو فضل على العالمين فَهَزَمُوهُم بِإِذْنِ اللّهِ وَقَتَلَ دَاوُدُ جَالُوتَ وَآتَاهُ اللّهُ الْمُلْكَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَهُ مِمَّا يَشَاءُ وَلَوْلاَ دَفْعُ اللّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَّفَسَدَتِ الأَرْضُ وَلَـكِنَّ اللّهَ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْعَالَمِينَ |
---|
Elmalılı | Derken, Allah'ın izniyle onları tamamen bozdular. Davud, Calut'u öldürdü ve Allah, kendisine hükümdarlık ve hikmet (peygamberlik) verdi ve ona dilediği şeylerden de öğretti. Eğer Allah'ın, insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulur giderdi. Fakat Allah, bütün âlemlere karşı büyük bir lütuf sahibidir. |
Y. Ali | By Allah's will they routed them; and David slew Goliath; and Allah gave him power and wisdom and taught him whatever (else) He willed. And did not Allah Check one set of people by means of another, the earth would indeed be full of mischief: But Allah is full of bounty to all the worlds.
|
Words | | |
2. [38:11] | cündüm mâ hünâlike mehzûmüm mine-l'aḥzâb. | جند ما هنالك مهزوم من الأحزاب جُندٌ مَّا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِّنَ الْأَحْزَابِ |
---|
Elmalılı | Onlar burada çeşitli partilerden (gruplardan) bozguna uğramış bir ordudur. |
Y. Ali | But there - will be put to flight even a host of confederates.
|
Words | | |
3. [54:45] | seyühzemü-lcem`u veyüvellûne-ddübüra. | سيهزم الجمع ويولون الدبر سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ |
---|
Elmalılı | Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır. |
Y. Ali | Soon will their multitude be put to flight, and they will show their backs.
|
Words | | |