1. [72:3] | veennehû te`âlâ ceddü rabbinâ me-tteḫaẕe ṣâḥibetev velâ veledâ. | وأنه تعالى جد ربنا ما اتخذ صاحبة ولا ولدا وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًا |
---|
Elmalılı | Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk. |
Y. Ali | 'And Exalted is the Majesty of our Lord: He has taken neither a wife nor a son.
|
Words | | |
2. [76:21] | `âliyehüm ŝiyâbü sündüsin ḫuḍruv veistebraḳ. veḥullû esâvira min fiḍḍah. veseḳâhüm rabbühüm şerâben ṭahûrâ. | عاليهم ثياب سندس خضر وإستبرق وحلوا أساور من فضة وسقاهم ربهم شرابا طهورا عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا |
---|
Elmalılı | Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir. |
Y. Ali | Upon them will be green Garments of fine silk and heavy brocade, and they will be adorned with Bracelets of silver; and their Lord will give to them to drink of a Wine Pure and Holy.
|
Words | | |
3. [79:24] | feḳâle ene rabbükümü-l'a`lâ. | فقال أنا ربكم الأعلى فَقَالَ أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى |
---|
Elmalılı | "Ben sizin en yüce Rabbinizim" dedi. |
Y. Ali | Saying, "I am your Lord, Most High".
|
Words | | |
4. [83:18] | kellâ inne kitâbe-l'ebrâri lefî `illiyyîn. | كلا إن كتاب الأبرار لفي عليين كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ |
---|
Elmalılı | Hayır hayır, iyilerin yazısı muhakkak Illiyyîn'dedir. |
Y. Ali | Day, verily the record of the Righteous is (preserved) in 'Illiyin.
|
Words | | |
5. [83:19] | vemâ edrâke mâ `illiyyûn. | وما أدراك ما عليون وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ |
---|
Elmalılı | Bildin mi sen, Illiyyîn nedir? |
Y. Ali | And what will explain to thee what 'Illiyun is?
|
Words | | |
6. [87:1] | sebbiḥi-sme rabbike-l'a`lâ. | سبح اسم ربك الأعلى سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى |
---|
Elmalılı | Rabbinin yüce adını tesbih et. |
Y. Ali | Glorify the name of thy Guardian-Lord Most High,
|
Words | | |
7. [88:10] | fî cennetin `âliyeh. | في جنة عالية فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ |
---|
Elmalılı | Yüksek bir cennettedir. |
Y. Ali | In a Garden on high,
|
Words | | |
8. [92:20] | ille-btigâe vechi rabbihi-l'a`lâ. | إلا ابتغاء وجه ربه الأعلى إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى |
---|
Elmalılı | O ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. |
Y. Ali | But only the desire to seek for the Countenance of their Lord Most High;
|
Words | | |