1. [2:138] | ṣibgate-llâh. vemen aḥsenü mine-llâhi ṣibgah. venaḥnü lehû `âbidûn. | صبغة الله ومن أحسن من الله صبغة ونحن له عابدون صِبْغَةَ اللّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُ عَابِدُونَ |
---|
Elmalılı | Allah'ın boyasına bak, (vaftiz nolacak?) Kim, Allah'dan daha güzel boya vurabilir ki? İşte biz O'na ibadet edenleriz. |
Y. Ali | (Our religion is) the Baptism of Allah: And who can baptize better than Allah? And it is He Whom we worship.
|
Words | | |
2. [23:20] | veşeceraten taḫrucü min ṭûri seynâe tembütü biddühni veṣibgil lil'âkilîn. | وشجرة تخرج من طور سيناء تنبت بالدهن وصبغ للآكلين وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِن طُورِ سَيْنَاءَ تَنبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِّلْآكِلِينَ |
---|
Elmalılı | Tûrı Sinâ'da (dahi) yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir. |
Y. Ali | Also a tree springing out of Mount Sinai, which produces oil, and relish for those who use it for food.
|
Words | | |