1. [12:33] | ḳâle rabbi-ssicnü eḥabbü ileyye mimmâ yed`ûnenî ileyh. veillâ taṣrif `annî keydehünne aṣbü ileyhinne veeküm mine-lcâhilîn. | قال رب السجن أحب إلي مما يدعونني إليه وإلا تصرف عني كيدهن أصب إليهن وأكن من الجاهلين قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلاَّ تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ |
---|
Elmalılı | Yusuf dedi ki: "Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer sen, bu kadınların tuzaklarını benden uzak tutmazsan, ben onların tuzağına düşerim ve cahillik edenlerden olurum". |
Y. Ali | He said: "O my Lord! the prison is more to my liking than that to which they invite me: Unless Thou turn away their snare from me, I should (in my youthful folly) feel inclined towards them and join the ranks of the ignorant."
|
Words | | |
2. [19:12] | yâ yaḥyâ ḫuẕi-lkitâbe biḳuvveh. veâteynâhü-lḥukme ṣabiyyâ. | يا يحيى خذ الكتاب بقوة وآتيناه الحكم صبيا يَا يَحْيَى خُذِ الْكِتَابَ بِقُوَّةٍ وَآتَيْنَاهُ الْحُكْمَ صَبِيًّا |
---|
Elmalılı | "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik. |
Y. Ali | (To his son came the command): "O Yahya! take hold of the Book with might": and We gave him Wisdom even as a youth,
|
Words | | |
3. [19:29] | feeşârat ileyh. ḳâlû keyfe nükellimü men kâne fi-lmehdi ṣabiyyâ. | فأشارت إليه قالوا كيف نكلم من كان في المهد صبيا فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا |
---|
Elmalılı | Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?" dediler. |
Y. Ali | But she pointed to the babe. They said: "How can we talk to one who is a child in the cradle?"
|
Words | | |