Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 31 ... 60 | 63 - Kök: هلك
1.
[21:6]
mâ âmenet ḳablehüm min ḳaryetin ehleknâhâ. efehüm yü'minûn.ما آمنت قبلهم من قرية أهلكناها أفهم يؤمنون
مَا آمَنَتْ قَبْلَهُم مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ
Elmalılı Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?
Y. Ali(As to those) before them, not one of the populations which We destroyed believed: will these believe?
 Words|
2.
[21:9]
ŝümme ṣadaḳnâhümü-lva`de feenceynâhüm vemen neşâü veehlekne-lmüsrifîn.ثم صدقناهم الوعد فأنجيناهم ومن نشاء وأهلكنا المسرفين
ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنْجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاءُ وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ
Elmalılı Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık, aşırı gidenleri yok ettik.
Y. AliIn the end We fulfilled to them Our Promise, and We saved them and those whom We pleased, but We destroyed those who transgressed beyond bounds.
 Words|
3.
[21:95]
veḥarâmün `alâ ḳaryetin ehleknâhâ ennehüm lâ yerci`ûn.وحرام على قرية أهلكناها أنهم لا يرجعون
وَحَرَامٌ عَلَى قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ
Elmalılı Yok ettiğimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.
Y. AliBut there is a ban on any population which We have destroyed: that they shall not return,
 Words|
4.
[22:45]
fekeeyyim min ḳaryetin ehleknâhâ vehiye żâlimetün fehiye ḫâviyetün `alâ `urûşihâ vebi'rim mü`aṭṭaletiv veḳaṣrim meşîd.فكأين من قرية أهلكناها وهي ظالمة فهي خاوية على عروشها وبئر معطلة وقصر مشيد
فَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُّعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَّشِيدٍ
Elmalılı Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)
Y. AliHow many populations have We destroyed, which were given to wrong-doing? They tumbled down on their roofs. And how many wells are lying idle and neglected, and castles lofty and well-built?
 Words|
5.
[23:48]
fekeẕẕebûhümâ fekânû mine-lmühlekîn.فكذبوهما فكانوا من المهلكين
فَكَذَّبُوهُمَا فَكَانُوا مِنَ الْمُهْلَكِينَ
Elmalılı Böylece onları yalanladılar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular.
Y. AliSo they accused them of falsehood, and they became of those who were destroyed.
 Words|
6.
[26:139]
fekeẕẕebûhü feehleknâhüm. inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn.فكذبوه فأهلكناهم إن في ذلك لآية وما كان أكثرهم مؤمنين
فَكَذَّبُوهُ فَأَهْلَكْنَاهُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
Elmalılı Böylece onu yalancı saydılar; biz de kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir.
Y. AliSo they rejected him, and We destroyed them. Verily in this is a Sign: but most of them do not believe.
 Words|
7.
[26:208]
vemâ ehleknâ min ḳaryetin illâ lehâ münẕirûn.وما أهلكنا من قرية إلا لها منذرون
وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ
Elmalılı Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.
Y. AliNever did We destroy a population, but had its warners -
 Words|
8.
[27:49]
ḳâlû teḳâsemû billâhi lenübeyyitennehû veehlehû ŝümme leneḳûlenne liveliyyihî mâ şehidnâ mehlike ehlihî veinnâ leṣâdiḳûn.قالوا تقاسموا بالله لنبيتنه وأهله ثم لنقولن لوليه ما شهدنا مهلك أهله وإنا لصادقون
قَالُوا تَقَاسَمُوا بِاللَّهِ لَنُبَيِّتَنَّهُ وَأَهْلَهُ ثُمَّ لَنَقُولَنَّ لِوَلِيِّهِ مَا شَهِدْنَا مَهْلِكَ أَهْلِهِ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ
Elmalılı Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskın yapalım; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz' diyelim."
Y. AliThey said: "Swear a mutual oath by Allah that we shall make a secret night attack on him and his people, and that we shall then say to his heir (when he seeks vengeance): 'We were not present at the slaughter of his people, and we are positively telling the truth.'"
 Words|
9.
[28:43]
veleḳad âteynâ mûse-lkitâbe mim ba`di mâ ehlekne-lḳurûne-l'ûlâ beṣâira linnâsi vehüdev veraḥmetel le`allehüm yeteẕekkerûn.ولقد آتينا موسى الكتاب من بعد ما أهلكنا القرون الأولى بصائر للناس وهدى ورحمة لعلهم يتذكرون
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ مِن بَعْدِ مَا أَهْلَكْنَا الْقُرُونَ الْأُولَى بَصَائِرَ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةً لَّعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Elmalılı Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düşünür, öğüt alırlar diye, insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.
Y. AliWe did reveal to Moses the Book after We had destroyed the earlier generations, (to give) Insight to men, and guidance and Mercy, that they might receive admonition.
 Words|
10.
[28:58]
vekem ehleknâ min ḳaryetim beṭirat me`îşetehâ. fetilke mesâkinühüm lem tüskem mim ba`dihim illâ ḳalîlâ. vekünnâ naḥnü-lvâriŝîn.وكم أهلكنا من قرية بطرت معيشتها فتلك مساكنهم لم تسكن من بعدهم إلا قليلا وكنا نحن الوارثين
وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ بَطِرَتْ مَعِيشَتَهَا فَتِلْكَ مَسَاكِنُهُمْ لَمْ تُسْكَن مِّن بَعْدِهِمْ إِلَّا قَلِيلًا وَكُنَّا نَحْنُ الْوَارِثِينَ
Elmalılı Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur.
Y. AliAnd how many populations We destroyed, which exulted in their life (of ease and plenty)! now those habitations of theirs, after them, are deserted,- All but a (miserable) few! and We are their heirs!
 Words|
11.
[28:59]
vemâ kâne rabbüke mühlike-lḳurâ ḥattâ yeb`aŝe fî ümmihâ rasûley yetlû `aleyhim âyâtinâ. vemâ künnâ mühliki-lḳurâ illâ veehlühâ żâlimûn.وما كان ربك مهلك القرى حتى يبعث في أمها رسولا يتلو عليهم آياتنا وما كنا مهلكي القرى إلا وأهلها ظالمون
وَمَا كَانَ رَبُّكَ مُهْلِكَ الْقُرَى حَتَّى يَبْعَثَ فِي أُمِّهَا رَسُولًا يَتْلُواْ عَلَيْهِمْ آيَاتِنَا وَمَا كُنَّا مُهْلِكِي الْقُرَى إِلَّا وَأَهْلُهَا ظَالِمُونَ
Elmalılı Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
Y. AliNor was thy Lord the one to destroy a population until He had sent to its centre a messenger, rehearsing to them Our Signs; nor are We going to destroy a population except when its members practise iniquity.
 Words|
12.
[28:78]
ḳâle innemâ ûtîtühû `alâ `ilmin `indî. evelem ya`lem enne-llâhe ḳad ehleke min ḳablihî mine-lḳurûni men hüve eşeddü minhü ḳuvvetev veekŝeru cem`â. velâ yüs'elü `an ẕünûbihimü-lmücrimûn.قال إنما أوتيته على علم عندي أولم يعلم أن الله قد أهلك من قبله من القرون من هو أشد منه قوة وأكثر جمعا ولا يسأل عن ذنوبهم المجرمون
قَالَ إِنَّمَا أُوتِيتُهُ عَلَى عِلْمٍ عِندِي أَوَلَمْ يَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَهْلَكَ مِن قَبْلِهِ مِنَ القُرُونِ مَنْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُ قُوَّةً وَأَكْثَرُ جَمْعًا وَلَا يُسْأَلُ عَن ذُنُوبِهِمُ الْمُجْرِمُونَ
Elmalılı Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi." demiştir. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
Y. AliHe said: "This has been given to me because of a certain knowledge which I have." Did he not know that Allah had destroyed, before him, (whole) generations,- which were superior to him in strength and greater in the amount (of riches) they had collected? but the wicked are not called (immediately) to account for their sins.
 Words|
13.
[28:88]
velâ ted`u me`a-llâhi ilâhen âḫar. lâ ilâhe illâ hû. küllü şey'in hâlikün illâ vecheh. lehü-lḥukmü veileyhi türce`ûn.ولا تدع مع الله إلها آخر لا إله إلا هو كل شيء هالك إلا وجهه له الحكم وإليه ترجعون
وَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Elmalılı Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka her şey helak olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.
Y. AliAnd call not, besides Allah, on another god. There is no god but He. Everything (that exists) will perish except His own Face. To Him belongs the Command, and to Him will ye (all) be brought back.
 Words|
14.
[29:31]
velemmâ câet rusülünâ ibrâhîme bilbüşrâ ḳâlû innâ mühlikû ehli hâẕihi-lḳaryeh. inne ehlehâ kânû żâlimîn.ولما جاءت رسلنا إبراهيم بالبشرى قالوا إنا مهلكو أهل هذه القرية إن أهلها كانوا ظالمين
وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُوا إِنَّا مُهْلِكُواْ أَهْلِ هَذِهِ الْقَرْيَةِ إِنَّ أَهْلَهَا كَانُوا ظَالِمِينَ
Elmalılı Elçilerimiz İbrahim'e (iki oğul vereceğimize dair) müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz bu memleket halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim kimselerdir."
Y. AliWhen Our Messengers came to Abraham with the good news, they said: "We are indeed going to destroy the people of this township: for truly they are (addicted to) crime."
 Words|
15.
[32:26]
evelem yehdi lehüm kem ehleknâ min ḳablihim mine-lḳurûni yemşûne fî mesâkinihim. inne fî ẕâlike leâyât. efelâ yesme`ûn.أولم يهد لهم كم أهلكنا من قبلهم من القرون يمشون في مساكنهم إن في ذلك لآيات أفلا يسمعون
أَوَلَمْ يَهْدِ لَهُمْ كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم مِّنَ الْقُرُونِ يَمْشُونَ فِي مَسَاكِنِهِمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ أَفَلَا يَسْمَعُونَ
Elmalılı Kendilerinden önce, yurtlarında gezip dolaşmakta oldukları nice kuşakları helâk etmiş olmamız, daha onları doğru yola iletmedi mi? Şüphesiz bunda nice ibretler vardır. Hâlâ kulak vermeyecekler mi?
Y. AliDoes it not teach them a lesson, how many generations We destroyed before them, in whose dwellings they (now) go to and fro? Verily in that are Signs: Do they not then listen?
 Words|
16.
[36:31]
elem yerav kem ehleknâ ḳablehüm mine-lḳurûni ennehüm ileyhim lâ yerci`ûn.ألم يروا كم أهلكنا قبلهم من القرون أنهم إليهم لا يرجعون
أَلَمْ يَرَوْا كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّنْ الْقُرُونِ أَنَّهُمْ إِلَيْهِمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Elmalılı Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kuşakları helak etmişiz. Onlar artık kendilerine dönüp gelmiyorlar.
Y. AliSee they not how many generations before them we destroyed? Not to them will they return:
 Words|
17.
[38:3]
kem ehleknâ min ḳablihim min ḳarnin fenâdev velâte ḥîne menâṣ.كم أهلكنا من قبلهم من قرن فنادوا ولات حين مناص
كَمْ أَهْلَكْنَا مِن قَبْلِهِم مِّن قَرْنٍ فَنَادَوْا وَّلَاتَ حِينَ مَنَاصٍ
Elmalılı Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.
Y. AliHow many generations before them did We destroy? In the end they cried (for mercy)- when there was no longer time for being saved!
 Words|
18.
[40:34]
veleḳad câeküm yûsüfü min ḳablü bilbeyyinâti femâ ziltüm fî şekkim mimmâ câeküm bih. ḥattâ iẕâ heleke ḳultüm ley yeb`aŝe-llâhü mim ba`dihî rasûlâ. keẕâlike yüḍillü-llâhü men hüve müsrifüm mürtâb.ولقد جاءكم يوسف من قبل بالبينات فما زلتم في شك مما جاءكم به حتى إذا هلك قلتم لن يبعث الله من بعده رسولا كذلك يضل الله من هو مسرف مرتاب
وَلَقَدْ جَاءَكُمْ يُوسُفُ مِن قَبْلُ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا زِلْتُمْ فِي شَكٍّ مِّمَّا جَاءَكُم بِهِ حَتَّى إِذَا هَلَكَ قُلْتُمْ لَن يَبْعَثَ اللَّهُ مِن بَعْدِهِ رَسُولًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ مُّرْتَابٌ
Elmalılı Bundan önce size delillerle Yusuf gelmişti. O zaman da onun size getirdiği hakikatte şüphe edip durmuştunuz. Nihayet vefat ettiğinde de "Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez" dediniz. İşte aşırı şüpheci olanları Allah böyle şaşırtır.
Y. Ali"And to you there came Joseph in times gone by, with Clear Signs, but ye ceased not to doubt of the (Mission) for which he had come: At length, when he died, ye said: 'No messenger will Allah send after him.' thus doth Allah leave to stray such as transgress and live in doubt,-
 Words|
19.
[43:8]
feehleknâ eşedde minhüm baṭşev vemeḍâ meŝelü-l'evvelîn.فأهلكنا أشد منهم بطشا ومضى مثل الأولين
فَأَهْلَكْنَا أَشَدَّ مِنْهُم بَطْشًا وَمَضَى مَثَلُ الْأَوَّلِينَ
Elmalılı Biz onlardan daha kuvvetli olanları helâk ettik. Kur'an'da öncekilerin örneği de geçmiştir.
Y. AliSo We destroyed (them)- stronger in power than these;- and (thus) has passed on the Parable of the peoples of old.
 Words|
20.
[44:37]
ehüm ḫayrun em ḳavmü tübbe`iv velleẕîne min ḳablihim. ehleknâhüm. innehüm kânû mücrimîn.أهم خير أم قوم تبع والذين من قبلهم أهلكناهم إنهم كانوا مجرمين
أَهُمْ خَيْرٌ أَمْ قَوْمُ تُبَّعٍ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ أَهْلَكْنَاهُمْ إِنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِمِينَ
Elmalılı Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular.
Y. AliWhat! Are they better than the people of Tubba and those who were before them? We destroyed them because they were guilty of sin.
 Words|
21.
[45:24]
veḳâlû mâ hiye illâ ḥayâtüne-ddünyâ nemûtü venaḥyâ vemâ yühlikünâ ille-ddehr. vemâ lehüm biẕâlike min `ilmin. in hüm illâ yeżunnûn.وقالوا ما هي إلا حياتنا الدنيا نموت ونحيا وما يهلكنا إلا الدهر وما لهم بذلك من علم إن هم إلا يظنون
وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ وَمَا لَهُم بِذَلِكَ مِنْ عِلْمٍ إِنْ هُمْ إِلَّا يَظُنُّونَ
Elmalılı Hem müşrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen zaman yokluğa sürükler. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.
Y. AliAnd they say: "What is there but our life in this world? We shall die and we live, and nothing but time can destroy us." But of that they have no knowledge: they merely conjecture:
 Words|
22.
[46:27]
veleḳad ehleknâ mâ ḥavleküm mine-lḳurâ veṣarrafne-l'âyâti le`allehüm yerci`ûn.ولقد أهلكنا ما حولكم من القرى وصرفنا الآيات لعلهم يرجعون
وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا مَا حَوْلَكُم مِّنَ الْقُرَى وَصَرَّفْنَا الْآيَاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
Elmalılı Andolsun ki, biz sizin etrafınızda bulunan bir çok memleketleri helak ettik. Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık.
Y. AliWe destroyed aforetime populations round about you; and We have shown the Signs in various ways, that they may turn (to Us).
 Words|
23.
[46:35]
faṣbir kemâ ṣabera ülü-l`azmi mine-rrusüli velâ testa`cil lehüm. keennehüm yevme yeravne mâ yû`adûne lem yelbeŝû illâ sâ`atem min nehâr. belâg. fehel yühlekü ille-lḳavmü-lfâsiḳûn.فاصبر كما صبر أولو العزم من الرسل ولا تستعجل لهم كأنهم يوم يرون ما يوعدون لم يلبثوا إلا ساعة من نهار بلاغ فهل يهلك إلا القوم الفاسقون
فَاصْبِرْ كَمَا صَبَرَ أُوْلُوا الْعَزْمِ مِنَ الرُّسُلِ وَلَا تَسْتَعْجِل لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَ مَا يُوعَدُونَ لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا سَاعَةً مِّن نَّهَارٍ بَلَاغٌ فَهَلْ يُهْلَكُ إِلَّا الْقَوْمُ الْفَاسِقُونَ
Elmalılı Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme. Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabı gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Hiç yoldan çıkan fasıklar topluluğundan başkası helak edilir mi?
Y. AliTherefore patiently persevere, as did (all) messengers of inflexible purpose; and be in no haste about the (Unbelievers). On the Day that they see the (Punishment) promised them, (it will be) as if they had not tarried more than an hour in a single day. (Thine but) to proclaim the Message: but shall any be destroyed except those who transgress?
 Words|
24.
[47:13]
vekeeyyim min ḳaryetin hiye eşeddü ḳuvvetem min ḳaryetike-lletî aḫracetk. ehleknâhüm felâ nâṣira lehüm.وكأين من قرية هي أشد قوة من قريتك التي أخرجتك أهلكناهم فلا ناصر لهم
وَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ هِيَ أَشَدُّ قُوَّةً مِّن قَرْيَتِكَ الَّتِي أَخْرَجَتْكَ أَهْلَكْنَاهُمْ فَلَا نَاصِرَ لَهُمْ
Elmalılı Ey Muhammed! Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler vardı ki biz onları helâk ettik de onlara yardım eden çıkmadı.
Y. AliAnd how many cities, with more power than thy city which has driven thee out, have We destroyed (for their sins)? and there was none to aid them.
 Words|
25.
[50:36]
vekem ehleknâ ḳablehüm min ḳarnin hüm eşeddü minhüm baṭşen feneḳḳabû fi-lbilâd. hel mim meḥîṣ.وكم أهلكنا قبلهم من قرن هم أشد منهم بطشا فنقبوا في البلاد هل من محيص
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ
Elmalılı Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik deşik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtuluş var mı?
Y. AliBut how many generations before them did We destroy (for their sins),- stronger in power than they? Then did they wander through the land: was there any place of escape (for them)?
 Words|
26.
[53:50]
veennehû ehleke `âden-l'ûlâ.وأنه أهلك عادا الأولى
وَأَنَّهُ أَهْلَكَ عَادًا الْأُولَى
Elmalılı O, helak etti önce gelen Âd'ı.
Y. AliAnd that it is He Who destroyed the (powerful) ancient 'Ad (people),
 Words|
27.
[54:51]
veleḳad ehleknâ eşyâ`aküm fehel mim müddekir.ولقد أهلكنا أشياعكم فهل من مدكر
وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliAnd (oft) in the past, have We destroyed gangs like unto you: then is there any that will receive admonition?
 Words|
28.
[67:28]
ḳul era'eytüm in ehlekeniye-llâhü vemem me`iye ev raḥimenâ femey yücîru-lkâfirîne min `aẕâbin elîm.قل أرأيتم إن أهلكني الله ومن معي أو رحمنا فمن يجير الكافرين من عذاب أليم
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَن مَّعِيَ أَوْ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
Elmalılı De ki: "Baksanıza, eğer Allah beni ve benimle beraber olanları öldürse, yahut bize merhamet etse, kâfirleri acı bir azabdan kim kurtarabilir?
Y. AliSay: "See ye?- If Allah were to destroy me, and those with me, or if He bestows His Mercy on us,- yet who can deliver the Unbelievers from a grievous Penalty?"
 Words|
29.
[69:5]
feemmâ ŝemûdü feühlikû biṭṭâgiyeh.فأما ثمود فأهلكوا بالطاغية
فَأَمَّا ثَمُودُ فَأُهْلِكُوا بِالطَّاغِيَةِ
Elmalılı Semûd kavmi korkunç bir sesle yok edildi.
Y. AliBut the Thamud,- they were destroyed by a terrible Storm of thunder and lightning!
 Words|
30.
[69:6]
veemmâ `âdün feühlikû birîḥin ṣarṣarin `âtiyeh.وأما عاد فأهلكوا بريح صرصر عاتية
وَأَمَّا عَادٌ فَأُهْلِكُوا بِرِيحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍ
Elmalılı Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.
Y. AliAnd the 'Ad, they were destroyed by a furious Wind, exceedingly violent;
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17